ForumGüncel Politika - İskender'in Düğümü  Yeni Konu 

Van

05 Temmuz 2010

Editor

Güneş Van Gölü’nün ardında batıyor.

Van Kalesi’ni geziyorum.

Yanımda iki gönüllü rehber.

Biri dokuz, diğeri on üç yaşında iki Kürt çocuğu.

Dokuz yaşındaki cin gibi.

Kale tarihini sadece Türkçe ve Kürtçe değil, Japonca da ezberlemiş, turistlere anlatıp, ailesinin bütçesine katkıda bulunuyor.

Gerçi bu ezberlenen tarihte Ermeni Soykırımı, “Ermeniler ve Ruslar Müslümanlara karşı planlar yaptılar, bunun üzerine Kâzım Karabekir Paşa gelip bizi kurtardı” şeklinde geçiyor ama olsun.

“Büyüyünce pilot olacağım” diyor ufak rehberim.

Bu kararlılıkla olur da...

Van Kalesi ise bakıma muhtaç.

Binlerce yıl acımasız sıcaklara, korkunç fırtınalara ve insan tahribatına dayanan kale, her an yıkılacakmış görüntüsü veriyor.

Kale içinde veya etrafında pek bir kazı yapılmışa da benzemiyor.

Ama belki de bu işlerin acemisi olduğumdan görememişimdir.

Ben kaleyi gezerken, aşağıda, kalenin girişinde kurulan bir sahneden Kürtçe türküler yükseliyor.

BDP’li Van Belediyesi’nin “1. Van Gölü Kültür-Sanat ve Doğa Festivali”nin açılışı yapılıyor.

Belli ki yöre insanının sevdiği sanatçılar sahneye çıkıyor.

Bir de yöre insanının sevdiği siyasetçiler...

Bir ara ufak rehberim kolumu çekiştiriyor.

Mikrofonu eline alan genç adamı gösteriyor:

“Bekir Kaya’dır” diyor.

Benim Kaya’yı tanımadığımı anlayınca ekliyor:

“Belediye başkanıdır.”

Kaya, festivalin, “güneşin yurdunda sanatla tarihe yolculuğun başladığını” söylüyor.

Açılış törenine katılmak üzere oraya gelen bine yakın izleyici ilgiyle dinliyor, arada alkışlar yükseliyor.

Ardından bir BDP milletvekili konuşuyor.

Adı dağlarda yankılanıyor, anlayamıyorum.

Ama güzel şeyler söylüyor.

“Zor günlerden geçiyoruz” diyor.

“Kürt aileleri de, şehit aileleri de artık çocukları ölmesin istiyor” diyor.

“Şehit ailelerinin de acısını anlıyorum” diyor.

Vanlıları, savaşın tekrar patlamaması gerektiğine ikna etmeye çalışıyor.

Oysa Vanlıları ikna etmeye pek gerek yok.

Sahnenin yakınına geldiğimde, oralı olmadığımı anlayan genç Kürtler etrafımı çeviriyor.

Konuşmaya açlar belli ki.

Özellikle de, Kürt olmayan, “Batı”dan gelen biriyle konuşmaya.

Hepsi PKK terminolojisi kullanıyor.

Ama söyledikleri PKK’nın bugünlerde söylediklerine pek benzemiyor.

“Biz bu ülkenin bölünmesini istemiyoruz” diyorlar, “insanların ölmesini ise hiç istemiyoruz.”

Propaganda değil bu sözler, samimiyetinden kuşku duymayı gerektirecek hiçbir şey yok.

Kürtlerin haklarını savunmak için artık ellerine silah değil, kitap alması gerektiğini söylüyorlar:

“Bizim çok iyi yetişmiş avukatlara ihtiyacımız var.

Bir de Ahmet Altan’ın lafı ağızlardan düşmüyor:

“Abi” diyorlar, “bizde yiğit çoktur, ama akıllı pek yoktur. Akıllı olmamız lazım.”

Karmaşık duygularla o alanı terk ediyorum.

Ertesi gün Cumhuriyet Caddesi’nde festivalin devamını izliyorum.

Stantlar açılmış, yine türküler ve coşkulu insanlar.

Asılı pankartlar iki dilde.

Önce Kürtçe, sonra Türkçe.

Ama insanlar aralarında daha çok Kürtçe konuşuyor.

“Asimilasyon politikası başarılı oldu” diyor Vanlılar.

Köşede, “ne olur, ne olmaz” düşüncesiyle park edilmiş, polise ait bir su sıkma aracı.

Ama bir şey olmuyor, insanlar eğleniyor, tartışıyor.

Van’dan ayrılırken beni havaalanına götüren otel çalışanıyla sohbete başlıyorum.

Van’ın en köklü ailelerindenmiş.

BDP konusunda önceleri ailece kuşkulu olduklarını anlatıyor.

“Ama belediye çok iyi götürüyor işleri” diyor, “korktuğumuz gibi çıkmadı.

Benimki sadece iki günlük izlenim tabii.

Ama Vanlılar, savaş çığlıklarından etkilenmişe benzemiyor.

Cem Sey 05.07.2010
tarafalmanya@email.de

Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Editör
Üye Girişi
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Üye Ol / Şifremi Unuttum
Üye İstatistikleri
Son Üye Nihat
Toplam 383 Üye
Son Fotoğraf
hayat zohrap bakbak ve eşı gecen yılkı piknikten gorünum 5-18 Aralık İst. Tepe Nautilus Alış Veriş Merkezi Akdamar adası YIL-1964-65 MUHARREM MISIRLIOĞLU(İZMİRDE) NİHAT ÇAVUŞOĞLU Abdal Mezrası Köyü - Kasım Demir (köy sakini) erdem ipek ve 4-5. sınıf Halil Emrah Macit
Finans
Alış Satış
EUR YTL YTL
USD YTL YTL
Spiritüalist