1998 Ağustosunda Hakkâri kent merkezinde, bir rastlantı sonucu, 13 adet dikilitaş (stel) bulundu. Boyları 81-330 cm. arasında değişen bu stellerde cepheden çıplak bir savaşçı ile ona ait silah ve eşyalara, daha küçük ve hiyerarşik olarak onu izleyen erkek ya da kadınlarla savaşçının kahramanlıklarına ilişkin sahnelere ve yabanıl hayvanlara yer verilmiştir.
Ölmüş atalarının ruhlarını simgelemek ve anmak üzere yapıldıkları anlaşılan Hakkâri stelleri kompozisyon, plastiğin netliği, ayrıntıdaki zenginlik ve kusursuz oranlarıyla aynı anlayıştaki diğer örneklerden büyük çapta farklıdırlar. Burada, yaşamını çadırlarda sürdüren ve yalnızca hayvancılıkla geçinen göçebelerden çok, taş oyma ve işleme tekniklerini iyi tanıyıp bilen, üstün zevk sahibi, seçkin ve yetenekli sanatçılarla karşı karşıyayız.
Bu taşları yaptıran insanların etnik kökeni nereye dayanıyordu? Hangi dili konuşuyorlardı? Üretilmelerine hangi sosyo-ekonomik etkenler neden olmuştu? Arkalarında başka hangi mesajlar gizliydi?
Hakkâri taşları gizemlerini büyük ölçüde korumakla birlikte, Hakkari Stelleri üstüne ayrıntılı bilgi isteyenler için, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Eski Başkanı Veli Sevin'in Yapı Kredi Yayınları'ndan (YKY) çıkan kitabı, HAKKARİ TAŞLARI - Çıplak Savaşçıların Gizemi'ni öneriyoruz.