Bir garip heykel hikayesi - Malik Bulut

2006'da yapılan heykel, 3200 yıllık bir eser olarak rapor edilip Van’daki Urartu Müzesi’ne nasıl konuldu? Bunu ortaya çıkaran akademisyen nasıl mahkemeye verilirken, müze müdürü nasıl ödüllendirildi?

İlk uyarı yazısının sitemiz yazarı Sezer Cihaner tarafından yazıldığı kültür rezaleti karmaşıklaşarak ortaya çıkıyor. Van - Erciş eksenli garabet öyküsünü biliyoruz.. Şimdi de 3-4 yıllık olmasına rağmen ama müzelik olan heykelin asıl sahibi konuşuyor.

HT CUMARTESÄ° / NAZENÄ°N TOKUÅžOÄžLU

Malik Bulut çiçeÄŸi burnunda bir heykeltıraÅŸtır. Åžehir ÅŸehir gezer, sempozyumlara katılır. 2006 Haziran’ında Van’ın ErciÅŸ Ä°lçesi’nde bir sempozyuma davet edilir. Hikâyenin bundan sonrasını Malik Bulut’tan dinliyoruz: "ErciÅŸ heykelle tanışsın istedik. Acilen traverten getirttik. Zaman kısa, taÅŸ yontuya elveriÅŸsiz. ‘Anadolu Kadını’ heykeli bir haftada çıktı ortaya."

Sempozyum bitti, heykeller belediyeye teslim edildi. Biri hariç. Anadolu Kadını yok olmuÅŸtu. Van Yüzüncü Yıl Ãœniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölüm BaÅŸkanı Yrd. Doç. Dr. Sezer Cihaner Keskin, heykeli fotoÄŸraflayıp Van Külliyatı kitabına koymak istedi ama bir türlü bulamadı. Tam bu sıralarda tarihi eser hırsızlığı ihbarı alan jandarma 'Anadolu Kadını'nı Ãœnseli’de bir evde buldu. BilirkiÅŸi olarak olay yerine intikal eden müze arkeologu Ãœmit Yarıcı heykelin "Erken Demir Çağı’na ait, 3200 yıllık orijinal eser" olduÄŸunu saptayıp müze Müdürü Fütuhat Özkaynak da bunu onaylayınca; dört yıllık heykel, Van Müzesi’nin bahçesine kondu. Sonra bir gün Van Müzesi’ne heykel fotoÄŸrafı çekmeye giden Sezer Hoca heykeli gördü. Gördüğünün gerçek olduÄŸuna kanaat getirdikten sonra da "Cehaletin rezaleti" diye bir yazı kaleme aldı. Heykele 3200 yıllık damgası vuranlar, "Bu bir hakarettir" diyerek Sezer Hoca’ya dava açtı.

Malik Bulut olayı ciddiyetle anlatmaya devam ediyor: "Åžehrin 30 km dışında bir köy evinin bahçesindeymiÅŸ benim heykel. Çöpte bulunmuÅŸ. BeÅŸ tonluk heykeli, kim kaldırıp çöpe atar, niye atar? Hadi orası tamam, üzerinde 2000’li yıllarda kullanılan spiral izleri var, nasıl tarihi eser dersiniz?"


SIKI DURUN ASIL BOMBA GELÄ°YOR
Tüm bunlar olurken heykel yine ortadan kayboldu. Şaka yapmıyorum. Müzeye üç resmi yazı yazan Sezer Hoca yine bulamadı heykeli. Sonrasını Malik Bulut anlatsın:

"ErciÅŸ’te Van Gölü manzaralı bir parkta bulunmuÅŸ. Zaten heykel ErciÅŸ Belediyesi’ne ait. Ama nasıl gitti oraya bilinmiyor." Malik Bulut’un duygularını merak ediyorum... "Heykeliniz müzeye kaldırıldı bu konuda ne düşünüyorsunuz" diye soruyorum. "Çok sevindim ilgi görmesine... Bundan 15 yıl önce bu ülkede heykellere tükürülüyordu. Åžimdi müzede, ne kadar yol kat etmiÅŸiz". Çok trajikomik bir durum bu. Peki olayda art niyet aramamış mı? "Sezer Hanım ‘Cehaletin rezaleti’ diye yazdı, dava açtılar. Demek ki cahil deÄŸiller, baÅŸka bir amaçları var" diye yanıtlıyor. Ben bir heykelin başına bunların gelmesi iyi mi oldu kötü mü diye merak ederken, şöyle devam ediyor; "Ben tanındım, heykel gündeme geldi. Bunlar iyi... Ama Sezer Hoca mahkemelik oldu. Rezaleti ortaya çıkaran cezalandırılıyor" diyerek heykel hikâyesinin özetini de çıkarıyor genç sanatçı...

MALÄ°K BULUT'UN Ä°KÄ°NCÄ° VAKASI
Malik Bulut’u bulmuÅŸken "Ä°stanbul’un geçmiÅŸten gelen ama çaÄŸdaÅŸ yapısına uygun nasıl bir heykel tasarlardınız" diye soruyorum. Cevap jet hızıyla geliyor: "Tasarladım zaten..." Bulut 2005’teki Uluslararası Heykel Sempozyumu’na 'BoÄŸaziçi' heykeliyle katıldı. "Hem eskiyi hem de yeniyi temsil eden mermeri kullandım. Ä°ki yakayı birleÅŸtiren Ä°stanbul için tasarladığım bu heykelde zincirler çok kültürlülüğü yansıtıyordu. Bir süre sergilenip sonra uygun noktaya yerleÅŸtirilecekti". Eyvah yoksa bir heykel vakası daha mı diye geçiriyorum içimden. Yanılmamışım... "Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Kadir TopbaÅŸ sergiden sonra istediÄŸim yere koyduracağını söyledi ama heykelin Tuzla’da belediye otoparkına konulduÄŸunu öğrendim. BeÅŸ yıldır depoda."

Arkadaşına Gönder Yazdır