Dinler Tarihi [4] - Uzakdoğu Dinleri / Janizm - Caynacılık

15 Mart 2012 09:02 / 11723 kez okundu!

 

Dinler Tarihi [4] - Uzakdoğu Dinleri / Janizm - Caynacılık


Jainizm, Cainizm veya Caynizm, geleneksel anlamda Jain Dharma olarak bilinen Güney Asya kökenli din ve felsefe. Jainizm, yaklaşık M.Ö. 500 yıllarında Hindistan'da başlamıştır. Bugün modern Hindistan'da azınlık olmakla beraber ABD, Batı Avrupa ve Afrika'da büyüyen topluluklar halinde varlığını sürdürmektedir. Jainistler hâlâ antik Şraman'ı - bir tür sofu (çileci) gelenek devam ettirmektedirler. Ruhani özgürlük ve kurtuluş kavramı temelinde kurulmuş olan Jainizm tüm canlıların eşit olduğunu ve özellikle şiddet karşıtlığını savunur.

Hindistan, ırklar ve diller konusunda çeşitlilik gösteren bir ülke olması yanında, bugün yaşayan birçok dinin de çıkış yeridir. Aşağı yukarı dörtbin yıllık bir geçmişe sahip olduğu kabul edilen Veda'ları esas alan, ağırlık merkezini Brahmanlar oluşturan ve kast sistemine dayanan Hinduizmden sonra, M.Ö. VI. Yüzyılda Buddizm ve Caynizm; M.S. XVI. Yüzyılda da Sihizm ortaya çıkmıştır. Hinduizmdeki kast sistemine ve Brahman sınıfının otoritesine karşı bir tepki olarak doğan bu dinlerden Buddizm (ileride müstakil biı bölüm olarak incelenecektir), evrensel; Caynizm ve Sihizm, millî bir karaktere sahiptir. Bu son ikisi (Sihizmdeki bazı istisnalar bir yana bırakılırsa), Hindistan dışına çıkmamıştır. Bunlardan, burada, kısaca bahsedilecektir.

Hindistan'a mensup bir din olan Caynizm, bazı bilginlerce bir mezhep veya tarikat olarak görülmüştür. Bu dinin kurucusu Mahavira (M.Ö. 599-527) olarak gösterilirse de, aslında Caynizm Parsva'ya (M.Ö. VIII. yüzyıl) kadar geri giden bir geçmişe sahiptir. Parsva'nın ortaya koyduğu doktrini Mahavi¬ra geliştirmiş ve sistemleştirmiştir. Batılı yazarlar Mahavira'yı önceleri bu dinin kurucusu olarak gösterirlerken şimdi onu reformcu olarak nitelendirmektedirler.

1. Mahavira ve Caynizm
Benares'te doğduğu kabul edilen Parsva'ya, "Parsvanatha" (muzaffer) adı verilmiştir. Parsva, dünya hayatını terk etmiş ve öğrendiklerini vaaza başlamıştır. Yüz yaşında ölünceye kadar, aylarca perhiz yapmıştır. Parsva, Mahavira ve Budda'nın hayat hikâyeleri arasında büyük benzerlikler dikkati çekmekle birlikte her üçü de kşatriya (prensler ve savaşçılar) kastındandır.

Parsva'nın doktrini ve cemaati, Vesali'li bir prens olan Vardhama¬na tarafından yenileştirilmiş ve geliştirilmiştir. Vardhamana, otuz yaşında evini, karısını ve çocuğunu terketmiş; rahiplik elbisesi giymiş ve rahiplik işareti olarak saçından beş perçem koparmıştır. Bir müddet sonra elbiselerini atarak çırılçıplak dolaşmaya başlamıştır. Otuz ay murakabe egzersizlerinden sonra o, onüç sene kendisini şiddetli riyazete hasretmiş ve bir ağaç altında düşünceye dalmıştır. Ruh göçü (samsara) çemberinin özüne nüfuz edinceye kadar murakabe ile dolu bir züht hayatı yaşamış ve nihayet ruh göçünden kurtuluş yolunu bulmuştur. Bundan dolayı Vardhamana'ya "büyük kahraman" anlamına Mahavira; "muzaffer" veya "insanî ihtiraslardan kurtulmuş" anlamında Cina denilmiştir (Cina, Saskritçe bir kelime, bir terimdir). Vardhamana taraftarlarına da "Caynist", doktrinine de "Caynizm" denilmiştir.

Cina (Cayna), doktrinini asiller ve halk arasında yaymıştır. O, vaazlarını kutsal dil olan Sanskritçe ve mahallî Magadhi lehçesinde yapmıştır. Etrafında çeşitli kastlardan insanlar toplamış ve büyük bir cemaat oluşturmuştur. Otuz sene kadar bu işi yürütmüş ve 72 yaşlarında (M.Ö. 527'de) Bihar'da ölmüştür. Tirtankara (geçit yapan, tekrar edip duran doğum çemberi selinden geçit bulan; yol gösteren) olarak Mahavira'ya ta'zim edilmiştir. Onun Nirvana'ya varışı, Caynist takvimin başlangıcı olmuştur.

Mahavira'nın (Cina) çağı ve memleketiyle Budda'nınki aynıdır. Onların hayatları, inançları ve eserleri arasında benzedikler vardır. Ma-havira, Budda'dan önce doğmuş; fakat Budda'nın doktrinini va'zettiği dönemi görmüştür. Her ikisi de Brahmanlara, onların âyin usûllerine düşmandır; umûmî ruh göçü teorisinden esinlenmektedir. Bu iki hareket, Brahmanların otoritesine karşı bir mukavemet; çoktanrıcılığa, çok katı kast sistemine ve kanlı kurbanlara karşı bir reaksiyondur. Aralarındaki fark, Caynistlerin zühde daha büyük bir yer ayırmaları ve kendi nefislerine işkencede daha aşırı gitmeleridir. Halbuki Buddizm, bu konuda daha müsamahakârdır. Caynistler ayrıca, heykeltıraşlıkta, in¬sanları tamamen çıplak göstermektedirler.

Caynizm, Brahmanların etkisine ve bazı Hint düşünce sistemlerine karşı olarak ortaya çıkmasına rağmen, Hint düşüncesinin genel çerçevesini ve bazı mabet âyinlerinde Brahmanların rofünü kabul eder. Ahimsa'yı (şiddete gitmeme, öldürmeme) prensip olarak alır; her türlü yaratığı öldürmeyi yasak eder. Bundan dolayı ziraatla uğraşmaz, iş hayatını tercih ederler. Beslenme rejimi, oldukça sıkıdır. Beslenmeleri için biraz meyve ve biraz sebze kâfidir. İyi bir Caynist içtiği suyu, aldığı havayı süzmek zorundadır. Bunun için de daima ağzında bir bez taşır, küçük bir canlıyı öldürmemek için yürürken önünü süpürür.

Caynizm kısa zamanda, Önce Mahavira'nın memleketi olan Bihar-Orissa'da; daha sonra, M.Ö. III. Yüzyılda, bir kıtlık sebebiyle, Hindistan'ın güney ve batısında yayılmıştır. Ancak bu yayılma, rahiplerin giyinmesi konusundaki tartışmayı ve arkasından da bölünmeyi beraberinde getirmiştir. Özellikle X. ve XI. Yüzyıllarda büyük Cayna tapınakları yapılmaya başlanmıştır. XII. yüzyılda Cayna Dini 'ni kabul eden Hükümdar Kumarapala Gucerat'ı örnek bir Cayna devleti haline getirmiştir. Günümüzde Caynistlerin sayısı yaklaşık olarak 4.000.000’dur. Büyük çoğunluğu Hindistan'da yaşamakla birlikte Avrupa’da, Amerika’da ve Avustralya'dadır.

2. Caynizmde İnanç Esasları
a. Tanrı İnancı

Caynizm, ateist bir din olarak kabul edilmektedir. Bu ateizm, Tanrı'nın varlığını, ruhun ebediliğini, kurbanın faydasını, kurtuluşun imkanını inkar etmek anlamında değildir. Mahavira, Buda gibi Tanrı fikri üzerinde durmamış olsa bile, bazı Caynist mezheplerinde Tanrı inancının varolduğu anlaşılır. Mabedlerde Tanrı heykelleri bulunmaktadır. Fakat M.S. XV. Yüzyılda kurulan Sthanakavasi mezhebi, ilk Caynizm’in tanrı tanımaz bir karaktere sahip olduğunu savunmaya ve tapınaklardaki heykelleri, resimleri reddetmeye başlamıştır.

Caynizm, kastın olmadığı, duanın yer almadığı bir din olarak algılanmaktadır. Ancak bazı Caynistler pek çok tanrının bulunduğuna, onların da ruh göçüne mahkûm olduğuna ve insanlara kurtuluş yolunda yardımları olamayacağına inanmaktadır.

Caynizm’e göre her insan hareketlerinden sorumludur ve her canlı ölümsüz, sonsuz bir ruha (jiva) sahiptir. Bu ruhlar, her türlü günah ve bağdan kurtularak mükemmelliğe ulaşmış üstün varlıklardır. Bunlar, yaşamın ruhani doğasına uygun olarak insanların saygılı, doğru şekilde yaşamasını, düşünmesini ve hareket etmesini sağlar. Bu bağlamda da her Caynist bu üstün varlıklara benzemeyi kendisine ideal olarak belirlemekte ve bu ideale uygun biçimde yaşamaya çalışmaktadır.

b. Ahiret ve Kurtuluş İnancı
Caynizm’e göre, kurucusu olmayan alemin etrafında bir boşluk bulunmakta, bu alemin ortasında da dairevi biçimde dünya yer almaktadır. Dünyanın ortasında da Dünya Dağı, ve etrafında da denizler ve kıtalar oluşmaktadır. Yerin altında da cinler ve periler, şer varlıkların yaşadığı yeraltı alemi; bu alemin altında da daha ağır suçlar işlemiş olanların yer aldığı Cehennem bulunmaktadır. Yeryüzünde ise, kat kat olarak sıralanmış gökler alemi vardır. Buralarda da güçlerine göre, tanrısal varlıklar yer almaktadır. Gökler aleminin üzerinde de kurtuluşa erenlerin yer aldığı bir alem daha vardır.
Dünya ise mekan, hareket, sükunet, zaman ve madde gibi cansız varlıklar ve ruhsal varlıklar olan canlı varlıklardan oluşmaktadır. Bu varlıklar çok sayıda olup karada, suda, a¬teşte, rüzgarda, bitkilerde, hayvanlarda, cehennem varlıklarında, insanlarda ve tanrılarda bedenleşmektedirler. Ruhlar, varlık bakımından birbirlerinden tamamen ba¬ğımsız olup her şeyi bilme gibi sınırsız özellikler sahiptir.

Cansız varlıkların en önemlisi ise madde¬dir. Duyularla kavranamayan, parçalanamayan, sonsuz sayıdaki atomlardan oluşan madde, ruha nüfuz edebilmekte ve ruhda etkileyici değişikliklere sebep olabilmektedir. Maddenin ruha nüfuz etmesiyle ruh, tanıma gücünü kaybetmektedir. Kendi tabiatının özelliklerini kaybeden ruh, ölümlü bir beden (hayvan, insan, semavi varlık veya cehennem varlığı) olarak arzu ve ızdıraplar içerisinde kalır. Böylece canlıların varlığına karar veren "Karma" oluşur.

Bu bağlamda Caynizm’de ahiret anlayışı, “karma” anlayışı çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Caynizm'de karma, ruhun hareketi sonucunda, onun cazibesine kapılarak ruha nüfuz eden ve onun asli özelliklerini kirleten, duyu organlarıyla algılanamayan şeffaf maddeler bütünü olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım çerçevesinde karma, eylemden çok önce mevcut olan ezeli maddelerin bütünü şeklinde de tanımlanabilmektedir. Caynizm'de karmaya bağlı meydana gelen sonuçlar, ruh (jiva) vasıtasıyla geleceğe taşınmakta ve bir başka karmayı meydana getirmektedir. Karmayı etkileyen davranışlar arasında günah ve sevap olarak değerlendirilen davranışlar da bulunmaktadır. Bu bağlamda Ruh ve karma ilişkisi, başlangıçsız ve sonsuz oalrak görülmektedir. Karma, ruha dolan maddenin maddenin meydana getirdiği davranışlarla alakalıdır. İyi davranışlar iyi karmayı, kötü ameller ise kötü karmayı meydana getirir. İyi karma, iyi doğuma; kötü karma da kötü doğuma sebep olur. Böylece her davranış yeni karmanın teşekkülüne de sebep olur ve bu başlangıçsız sonsuz olarak varlık zinciri şeklinde devam edip gider

Caynizmde Karma anlayışı çerçevesinde kurtuluş, ruhu doğumla ölüm arasında cereyan eden bağdan, karma'dan kurtarmak ve nirvana'ya ulaştırmakla mümkündür. Ruhu, sansara (samsara)'nın değişmezliğinden, tekrarından bıkkınlı¬ğından, karmaşıklığından kurtarmaktır. Ancak bütün ruhlar bu hedefe ulaşamaz, doğumla ölüm çemberinde ebediyen döner durur. Bunun yanında özel kabiliyete sahip ruhlar, sayısız vücutların sonunda nirvana'nın sükûnetine girebilir. Bunu gerçekleştirebilmeleri için karma maddesinin ruha nüfuz etmesini önlemeleri; ruhtaki mevcut karma'yı imha etmeleri gerekir. Karma'ya karşı kendini koruma, yukarıda bahsedilen beş yasağa uymakla olabi¬lir. Bu beş yasağa uymak; sıkı bir disiplin, güçlüklere sabır, nefsin öldürülmesi, tahsil ve murakebe ile sağlanır. Kısacası sıkı bir züht hayatına girenler, dünyayı tamamıyla terkedebilen rahip ve rahibeler, ruh göçünden kurtulup nirvana'ya ulaşabileceklerini ümit edebilirler.

Caynistlere göre, bu dine uyanlar ölümsüz ve ebedîdirler. Bu âlemin kurucusu yoktur. Âlem ebedîdir ve yaratılmamıştır. Onun cennetleri ve cehennemleri vardır. Cennetler, tanrıların yeridir: Cehennem¬ler, Tirtankaralar ve kurtuluşa ulaşmış hayat cevherlerinin bulunduğu âlemin en üst bölümüne göre çok aşağıdadırlar. Tekrar bu dünyaya gelme zahmetinden kurtulmuş olanlar, gökler âlemi üzerinde bir başka âlemde bulunurlar. Ortada, üstteki cennetler ile alttaki cehennemleri ayıran, insanlar, hayvanlar gibi varlıkların meskûn oldukları bölge yeralır. Canlı varlıklar, sahip oldukları duygulara göre sınıflandırılır.

Caynizm'de ruhların kurtuluşa erdiği kabul edilen "Tirtha" (kurtuluşa ulaşmak için bir vesile kabul edilen yer) adlandırılan birçok yerler vardır. Bunlar arasında, nehirler, dağlar, tapınaklar, kutsal şehirler bulunmaktadır. Caynistler kurtuluş amacıyla bu yerlere gitmekte ve buralarda bulunan rahiplerden vaazlar dinlemektedir. Bir Caynist tapınağında, manastır hayatı yaşayan rahip rahibeler ile manastır dışında yaşayan kadın ve erkekler birarada oturmakta dinleyici konumunda olanlar rahiplerden vaazlar dinleyerek veya bilgi alışverişinde bulunarak, ayrıca Tirthankara'yı temsil eden heykelciklerle (tanrı imajı veya avatarı) görsel iletişim kurarak kurtuluşa erebilmektedir.

3. Caynizmde Ahlakî ve Sosyal Yapı
Caynist ahlâk prensibi, Mahavira'ya dayandırılan kutsal metinlerde yer almaktadır. Ahlâkî kurallar rahip olmayanlarda bile oldukça serttir. Bu kurallar şu beş esastan ibarettir: Öldürmemek, yatan söylememek, hiçbir şekilde çalmamak, mümkün olduğu kadar cinsî münâsebetten kaçınmak, asgarî bir mal ile yetinmesini bilmek. Zühde götüren diğer hususlar ise, daha ziyade rahip ve rahibeler içindir. Bun¬ların çoğunluğu manastırlarda yaşamaktadır.

Kendi inançlarını yayma çabası göstermeyen Caynistler, dürüstlüğe ve sade bir hayat yaşamaya büyük özen göstirirler. Bu noktada da “Ahimsa” ilkesini (şiddetten sakınma, öldürmeme) esas alırlar. Ahimsa ilkesin nedeniyle de onlar, ziraatla uğraşmaz, daha çok iş hayatını tercih ederler. Beslenme rejimi de oldukça sıkı olup daha çok sebze ve meyve tüketirler. Onlara göre iyi bir Caynist içtiği suyu, soluduğu havayı süzmek durumundadır. Sarhoşluk veren içkileri kullanmayan Caynistler, küçük bir canlıya zarar vermemek için de yürürken önlerini süpürürler. Ayrıca bütün hayvanların tedavi edildiği hastahaneler vardır.

4. Caynizmde Kutsal Kitaplar
Mahavira'nın vaazları önce sözlü olarak rivayet edilmiştir. Daha sonra toplanan bir konsil, bu vaazların bir kısmını biraraya getirmeyi başarmış, ancak rivayetlerin büyük bir kısmının kaybolmasını önleyememiştir. Sözlü rivayetlerden kalanlar, Mahavira'nın ölümünden on asır sonra toplanan "Beyaz giyinenler" konsili tarafından "Agama'lar veya "Siddhanta" adlı kitapta bir araya getirilmiştir. Bu kitap "Ganipidaka" diye de adlandırılmaktadır. Bu kitapta, rahiplerin uyması gerekli kurallar, Caynizmin öğretileri ve efsaneleri yer almak¬tadır. Hava Giyinenler mezhebi, Beyaz Giyinenlerin bu kitabını apokrif (gayr-i sahih) saymakta ve onu kabul etmemektedir. Onlar, Caynistlerin bütün kitaplarının Hint filozofu Şankara tarafından yok edildiğini iddia etmektedirler. Kaybolan kitapların yerine, büyük üstadlarından dört kişilik bir grubun meydana getirdiği bir eseri koymaktadırlar. Bu kitap Caynistlerin kâinat tasavvurlarını, felsefelerini, ahlâk ve ibâdet hakkındaki görüşlerini ihtiva etmektedir. Bu kitapların sayısız tefsirleri olmuştur. Bu iki mezhebin sahih kabul ettikleri kitaplardan başka, pek çok ilahiyat, hikâye ve ahlâk kitapları da bulunmaktadır.

Mahavira'nın ölümünden sonra uzun yıllar şifahi olarak aktarılan ve yazıya geçirilen kutsal kabul edilen kitaplar şunlardır:
A- Purvalar (Birinciler, Öndekiler): Günümüzde mevcut olmayan sayıları 14 adet (Utpada, Agrayaniya, Viryapravada, Astinastipravada, Jnanapravada, Satyapravada, Atmapravada, Karmapravada, Pratyakhyanapravada, Vidyanııpravada, Avandhya, Pranayuh, Kriyavisala ve Lokabindusara) olarak belirtilen ve Mahavira'nın 11 havarisine bizzat yazdırdığı kabul edilen metinlerdir. Kaybolan bu metinlerin ilk Tirthankara Risabha'dan Mahavira'ya kadar 24 Tirthankara'nın görüş ve düşüncelerini ihtiva ettikleri söylenir.

B- Angalar (Temel Organlar, Yakarışlar): Caynizm’in en eski metinleri olan Angalar 12 tanedir. Bunlar;
1- Acaranga: Angaların en eskisi kabul edilen bu kitapda Caynist keşişlerin uymaları gereken kurallar ve hayat tarzı hak¬kında bilgiler verilmektedir.
2- Sutrakritanga: Caynizmi yeni kabul edenlerin karşılaşacağı problemler ve bunların çözüm yolları anlatılmaktadır.
3, 4- Sthananga-Samavayanga: Caynizmin düşünce yapısını ve Vaynist liderlerin hayat hikayelerini anlatan ansiklopedik tarzdaki eserlerdir.
5- Bhagavati: Mahavira'nın çağdaşları ve selefleri hakkında bilgiler ihtiva etmektedir.
6- Jnatadharmakathah: Caynizm’e ait ahlâk kurallarının ve dinî öğreti¬lerin halka anlatılması ve benimsetilmesi amacıyla yazılmış eserdir.
7, 8, 9- Upasakadasah, Antakrddasalı ve Anuttaraupapadikadash: Bütün bunlar, insanları riyazet yoluna özendirmek amacıyla ele alınmış hikayelerdir.
10- Prasnavyakaranani: Caynizm’deki beş kötülük (öldürmek, çalmak, yalan soylemek, zina yapmak, dünya malına aşın hırs göstermek) ve beş erdem (yukarıdaki beş kötü durumdan kurtulmak) hakkında bilgiler veren eserdir.
11- Vipakasrutalar: İyi ve kötü davranışların sebep olduğu sonuçları ihtiva eden efsanelerden oluşmaktadır.
12- Drstivada: Günümüzde mevcut olmayan bu kitap, Mahavira ile muhalifleri arasında geçen felsefi tartışmalar ile onun astroloji, astronomi ve çeşitli büyüsel tılsımlar hakkında bilgiler vermektedir.

C- Upangalar: Angalr’ın yorumu mahiyetinde kaleme alınmış olan bu eserler 12 tanedir. Ele aldıkları konular arasında doğrudan bir bağlantı olmasa bile Angalarla ilişkili, hatta yorumları oldukları kabul edilir. Muhtemelen bunun en önemli nedeni, sayılarının tıpkı Angalar gibi 12 adet oluşudur. Bunlardan Aupapadika, Mahavira'nın tena¬süh ve kurtuluşa dair vaazlarını ihitva eder; Rajaprasniya, Mahavira'nın dönemin krallarına tavsiyelerini içerir; Jivabhigama ve Prajnapana, canlı ve cansızlar dünyası hakkında bilgiler verir; Suryaprajnapti, Jambudvipaprajnapti, Chandraprajnapti, astroloji, kozmoloji ve astronomiye ait konuları ele alır; Niryavali, Kalpavatamsikah, Puspikah, Puspaculikah ise değişik konularda yazılmıştır.

D- Prakirnalar (Müteferrik Konular): Caynizm ve ahlaka ait çeşitli konular işlenmiştir. Bu eserler; Catuhsarana, Aturapratyakhyana, Bhaktaparijna, Samstara, Tandulavaitalita, Candravcdhyaka, Devendrastava, Ganitavidya, Mahapratyakhyana ve Virasalva olmak üzere on tanedir.

E- Cheda Sutralar (Manastır Kuralları): Nisitha, Mahanisitha, Vyavahara, Acaradasah, Brhatkalpa, ve Pancakalpa olmak üzere altı kitaptan oluşan bu kitaplar, keşiş ve keşişelerin ait kurallardan ve cezalardan bahsetmektedir.

F- Mula Sutralar (Temel Metinler): Mahavira tara¬fından bizzat yazdırıldıkları söylenen Bu metinler, Mahavira dönemindeki muhalif görüşleri anlatan Uttaradhyayana; Caynistlerin uyması gereken kuralları ele alan Avasyaka; Caynist din adamlarına ait davranış kurallarını konu edinen Dasavaikalika ve Pindaniryukti’dir.

G- Nandi Sutra ve Anuyogadvara Sutra: Bu kitaplar, Caynist kutsal metinlere ait ansiklopedik bilgilerle birlikte onların yorumlarına yer verir.

5. Caynizmde Mabed ve İbadet Uygulamaları
a. Mabed
Caynizmde Mahavira ve daha önce yaşamış Tirtanakalar adına mabedler inşa edilmiş, suretleri de mabedlerde muhafaza edilmiştir. Caynist mabedleri, geniş bir ana kapı ve ortasında da geniş bir avludan oluşan bir yapıdır. Caynist mabedleri ibadet yerinden ziyade Tirtankalara saygı gösterilen yerler olarak dikkat çekmektedir. Artıca gösterişli olan Caynist Mabedlerinde heykeller bulunmaktadır.

b. İbadet Uygulamaları
Caynistlerin idaresi rahip ve rahibelerin elindedir. Önceleri gezici zahitler olarak, yaşayan rahipler, daha sonra manastırlara yerleşmişlerdir. Rahip ve rahibeler kutsal yazıları okuyarak, ruh ve be¬denlerini terbiye ederek vakit geçirirler. Halk da, bunlar gibi günlük belirli ibadetleri yerine getirir; Tirtankaralar ile ilgili ilâhîler söyler, tefekküre dalar ve tövbede bulunurlar.

Caynizm’de günlük ibadetler, evlerde ibadet için yapılmış hususi yerlerde gerçekleşmektedir. Evde icra edilen günlük ibadetler, gün ağarmadan önce yüzsekizlik tesbihlerle üstün varlıklara dualar etmek, onlardan yardım istemek ve ellerini birleştirerek dört yana eğilmek suretiyle saygı gösterme şeklinde icra edilmektedir. Caynist rahiplerin ise günde üç defa gerçekleşen rutin ibadetleri bulunmaktadır.

Caynizmde halk tabakası da Hindu Tanrılarına duada bulunmakta ve mabedlerdeki Cina heykellerine arzulardan arınmışlığın sembolü olarak ibadet etmektedir. Mabetlerdeki ibadetler, rahipler tarafından değil, halk tarafından idare edilir. Hinduizm'in din adamı olan Brahmanlar, ücretle Caynist mabetlerde çalıştırılır. Caynistler, sabah erken vakitlerinde yıkanarak mabede gelerek dualar eşliğinde Cina heykeline yaklaşarak önünde birtakım dinî uygulamalar yapmaktadır. Daha sonra heykeller yıkanıp yağlanarak çiçeklerle süslenmektedir. Sunular takdim edilmekte ve heykeller önünde tütsü çubukları sallanmaktadır. Bu işlemlerin ardından Caynistler ayakta çeşitli dualar etmekte, üç defa Cina heykeli önünde secde ederek onlara övgüler yağdırmakta ve ilahiler söylemektedir. İbadet bitiminde de bu heykellere dualar etmek suretiyle geri geri gidilerek mabedden dışarı çıkılmaktadır.

6. Caynizmde Diğer Dinî Uygulamalar
Caynizm’de de Hindistan'ın birçok bölgesinde Mahavira gibi birçok dinî önderlerin hakikate ulaştığı ve Caynistlerin hac yeri olarak kabul ettiği yerler vardır. Bunların başında da Hindistan’ın Jharkhand vilayetinde yer alan Şikharji bulunur. Parşwanathji olarak da anılan (Parşwanath Tepesi) bu yer, yaklaşık olarak 1366 metre yüksekliğinde ve Mahavira ile birlikte yirmi Tirthankara’nın Nirvana’ya ulaştığı yerdir. Caynist azizi Gomateşwar'ın anıt heykeli olan Şravanabelagola, Karnataka'dadır.

Bunların dışında Dilwara Tapınakları, Ranakpur Tapınakları, Palitana, Girnar, Bawangaja, Kundalpur, New Jersey'deki bir tapınak da hac edilen yerler olarak kutsal kabul edilmektedir.

Bu yerlerde dinî havaya bürünen bayramlar ve panayırlar yapılmaktadır. Kutsal yerlerin büyük çoğunluğu Ganj nehri kıyısında bu¬lunduğundan, Ganj nehrinde yıkanmanın da büyük bir fazilet sayıldığıdan kalabalıklar halinde buralarda belirli zaman dilimlerinde toplanılmaktadır.
Caynistlerde diğer bir dinî uygulama olarak oruç geniş bir yer tutar. Daha ağır şartlar ve hükümler taşır. Caynistler arka arkaya 40 gün oruç tutarlar. Bu oruç, çok sayıda besini yememe şeklindedir. Caynistler haklı bir sebep için oruçla intiharı kabul ederler.

7. Caynizmde Mezhepler
Caynizm’de M.Ö. II. yüzyıldan itibaren rahipler arasında giyinme konusunda tartışmalar olmuş ve bu tartışmalar zaman içerisinde had safhaya ulaşmıştır. Böylece Caynizm Digambara (Hava Giyinenler) ile Shvetambara (Beyaz Giyinenler) olmak üzere iki mezhebe ayrılmıştır.
Digambara (Hava Giyinenler): Bunlar, Mahavira’ya uyarak elbise dahil hiçbir şeye sahip olunmaması gerektiğini savunarak çıplak gezerler. Onlara göre her türlü maddi şeyler, bağımlılık ve arzu demektir. Bu bağımlılık ve arzu da belli bir zaman sonra sefalete, acıya sürükler. Ancak daha sonra Müslümanlar onlara asgari bir elbise giymeyi kabul ettirmişlerdir.

Bu mezhep taraftarları kadınlar için kurtuluşun mümkün olmadığına ve Mahavir'in evlenmemiş olduğuna inanırlar.
Shvetambara (Beyaz Giyinenler): Bu mezhep, elbise giyilmesinin yasaklanmadığına inanarak, beyaz elbise giymeyi tercih etmişlerdir. Beyaz Giyinenler, kadının da kurtuluşa erebileceğine ve Mahavir'in evlendiğine ve bir kız çocuğu olduğuna inanırlar.

Günümüzde Janizm (Caynacılık)
Caynalar "ahimsa" ilkesine dayanarak zanaatla ilgilenmediklerinden çoğu tüccar ve zengindir. Bütün insanların çeşitliliğine inanan Caynalar Budistlerin tersine herkesle yemek yerler. Hindularınki kadar katı olmayan mesleklere bağlı bir kast sistemini benimsemişlerdir. Günümüz de sayısı yaklaşık 4.000.000 olan Janizm taraftarlarının, büyük çoğunluğu Hindistan 'da yaşamasına karşılık Avrupadan Amerikaya hatta Avustralya'ya kadar Janist topluluklara ve ibadet yerlerine rastlamak mümkündür
Devam edecek...

Not: Dinler tarihi dersleri İsmet Tunç tarafından çeşitli kaynaklardan derlenmektedir.

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
       Facebook'ta Paylaş       
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Editör
Konuk Defteri
Üye İstatistikleri
Son Üye Nihat
Toplam 383 Üye
Son Fotoğraf
Rıfat Çalışkan Ulupamir el sanatları ikizler:solda hilal, seval, ortadaki bücür berfin Ulupamir el sanatları ilginç kayalar, iç tarafları doğal sığınak BURSADA `Kİ ERCİŞLİ`LER 2010 PİKNİK ŞÖLENİ hayat Halil Emrah Macit
Finans
Alış Satış
EUR YTL YTL
USD YTL YTL
Spiritüalist