4. Bölüm: Âşık Ahmet Erciş’e Geliyor

23 Ocak 2010 12:39 / 3671 kez okundu!

 

4. Bölüm: Âşık Ahmet Erciş’e Geliyor


Gurbette kendilerini sınamak isteyen Şah Abbas'ın aşıkları önüne geleni devirir ya da karşılarına çıkan olmazsa para alırlardı. Gürcistan'da Kuğu Han onların karşısına Âşık Ahmet'i çıkarmak ister ama aşıkların becerisini gören Ahmet pılını pırtısını toplayıp çoluk çocukla Erciş'e kaçar. Bakalım sonra nice olur...

Hakiki - Ercişli EMRAH ile SELVİ Hikâyesi - 4. Bölüm

Âşık Ahmet Erciş’e Geliyor 

Âşık Ahmet Tiflis’ten ayrıldıktan sonra, Gümrü, Kars yolu ile Kağızman’a geliyor. Osmanlı toprağına geçmeyince Kuğu Han’ın elinden kurtulamayacağını anlıyor ve doğru Van’ın Erciş kasabasına gitmek üzere yola çıkıyor. Erciş’e yarım saat kala karısına diyor ki:

- Karı burada eşeği yık, biraz otar, Emrah da oynasın. Burası iyi bir şehre benziyor, ben gidip bir iki çalayım da ekmek parası tedarikleyim.

Karısı ile Emrah kalıyor, Âşık Ahmet sazı alarak Erciş’e giriyor. Yaşlı bir adamla karşılaşıyor ve :

- Ey dede, buranın büyüğü kimdir, nerede oturur? diyor.

O adam :
- Oğul ! Buranın büyüğüne Miroğlu Ahmet derler. Gayet merhametli adamdır. Konağı orada şehrin ortasında, bütün büyükler yanında. Eğer âşık isen git, bir iki fasıl yap, beş on mangır [U1] alırsın, dedi.

Âşık Ahmet, Miroğlu’nun konağına gidiyor, divana kara sakallı köy büyükleri oturmuş. Miroğlu Ahmet dedi ki :

- Ne istersin oğlum, (sazını görünce de) sen âşık mısın?

Âşık Ahmet :

- Beli !

Miroğlu :

- Öyle ise çıkar sazın, bir fasıl yap !

Âşık Ahmet sazını indirdi. Bir fasıl yaptı. Miroğlu bunu beğendi ve dedi ki :

- Âşık ! Sen nereden gelir ve nereye gidersin?

Âşık Ahmet :

- Nereden geldiğimi bilirim amma nereye gideceğimi Allah bilir. Şimdilik buraya geldim, bakalım bundan öte suyumuz nereye çeker!

Miroğlu :

- Burada kal, sana mal ve ev vereyim, rahat ettireyim, ancak haftada bir gel, sazını çal, çağır.

(Kör olsun gözü yoksulluğun), Âşık Ahmet bunu işitince, gözleri mağal tahtası [U2] kadar açıldı, az kalsın sevincinden dilini yutacak idi. Güç belâ :

- Nasıl dilersen, senin kölenim! diyebildi.

Miroğlu, adamlarına dönerek, Âşık Ahmet’in karısını, çocuğunu getirmelerini emretti. Uşaklar bu emri çarçabuk yerine getirdiler. Miroğlu, Âşık Ahmet’e yer, yurt ve eşya verdi. Artık Âşık Ahmet zurnayı gümüşletmişti [U3] . Oğlu Emrah’ı da okumağa gönderiyordu. Kendisinin de haftada saz çalmaktan başka işi yoktu. Âşık Ahmet üç yılı böyle geçirdi. Emrah on dört yaşına bastı.

(devamı haftaya : Emrah Sahneye Çıkıyor)

--------------------------------------------------------------------------------

[U1] Dönemin bir madeni parası: bakırdan yapılmış, iki buçuk para değerinde sikke
[U2] "Mangal tahtası” mı?
[U3] "Durumunu düzeltmişti” anlamında bir deyim

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
       Facebook'ta Paylaş       
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Editör
Konuk Defteri
Üye İstatistikleri
Son Üye Nihat
Toplam 383 Üye
Son Fotoğraf
BURSADA `Kİ ERCİŞLİ`LER 2010 PİKNİK ŞÖLENİ Salmanağa Kilisesi Dünden Bugüne Erciş 23.10.2011 Erciş Depremi İ.Tunç Halil Emrah Macit
Finans
Alış Satış
EUR YTL YTL
USD YTL YTL
Spiritüalist