6. Bölüm: Hazreti Pir Emrah’ın İmdadına Yetişiyor
13 .şubat 2010 07:46 / 1540 kez okundu!
Emrah bir gün babasını takip edip Miroğlu Ahmet Bey'in divanına girdi, bey onu yanına çağırdı, sazını verdi çalsın diye. Biraz heyecanlanıp tellere sert vurup onları koparınca babasından bir sille yedi ve divandan kaçtı. Bakalım sonrası nice oldu?
Miroğlu Âşık Ahmet’i kovmuştu. Âşık Ahmet divandan çıktı, kendi kendine “Emrah sen benim rızkıma [U1] engel oldun, vah başına geleceklere” dedi. Eve geldi, olanı biteni karısına anlattı. Karısı hemen :
- Ey Allahım, zalim herif, tez şimdi Emrah’ı git bul, dedi.
Âşık Ahmet, karısından zapartayı yedikten sonra Erciş’in içinde fırdolanmaya başladı. Emrah’ı hiçbir yerde bulamadı.
Emrah Miroğlu’nun divanından çıkınca, şehrin dışarısındaki kabristanın kenarına gitti. Çeşmenin üst başındaki namazgâhta iki rekât namaz kıldıktan sonra, el kaldırıp şöyle dua etti :
“Ey yokları var eden Perverdigâr [U2] ! Ben saz çalmak bilmezdim, babam bana sille vurdu, ben bu derste gafil [U3] idim, babamın aşkından bana bir zerre [U4] ver, ya odur ki bu dakikada ruhumu al.”
Emrah’ın duası kabul oldu. Serin serin esen aşk rüzgârlarıyla orada uyumuştu. Hazreti Pir [U5] o sırada yetişmiş ve Emrah’a şöyle demiş :
- Oğlum ! Duan müstecap [U6] oldu. Bu gördüğün aşk badesidir [U7] , al bunu iç. Emrah badeye tutkal gibi yapıştı.
Fakat Pir :
- Dur oğlum dur ! Bu badenin şartları var. Evvelâ seni beni yaratanın aşkına iç ! dedi.
Emrah bu duayı tekrarladı ve badeyi içince üç yüz altmış altı damarına bir ateştir yayıldı.
- Baba yandım, bu nice bade idi?
Pir :
- Oğlum bir içtin, nasibin iki daha var.
Pir ikinci badeyi de doldurup Emrah’a verince
Emrah :
- Pir baba bu kimin aşkına?
Pir :
- Üçler, beşler, yediler, kırklar aşkına !
Emrah bunu da içince ateş kesildi.
Pir :
- Oğlum bir daha ! Bilirsin o da kimin aşkına !
Emrah :
- Pir baba veren bilir.
Pir :
- Erciş’teki Miroğlu Ahmet’in kızı Selvi Han aşkına !
Emrah bunu da içti.
Pir :
- Oğul bir şey gördün mü?
Emrah :
- Yok baba !
Pir kolunu kaldırdı ve :
-Bak kolumun altından Selvi Han’ın güzel çehresini gör !...
Emrah baktı, Pir’in kolunun altından Selvi Han’ın yüzünü görünce aklı başından gitti.
Kızın üzerine atıldı. Pir kolunu çekti. Emrah baktı ki saldırdığı kız değil bir mezar taşı, ağladı ve ağzından kanlı köpükler geldi. Pir Emrah’a tekrar Selvi Han’ı göstererek, odasına kadar soktu. Ve bu sıra Pir, Emrah’a :
- Çek ! Müddetilömür [U8] cezandır.
Dedi ve artık daha görünmedi.
(devamı haftaya : Âşık Ahmet ve Emrah Miroğlu’nun Huzurunda Atışıyor)
--------------------------------------------------------------------------------
[U1] yiyecek, içecek şey; Tanrının herkese nasip kıldığı nimet; bir ceşit maaş
[U2] Tanrı
[U3] Habersiz, dikkatsiz; önceden yapacağını düşünmeyip aldırış etmeyen
[U4] bir küçük parça
[U5] Mevlana; bir mesleğin kurucusu, üstadı;yaşlı, ihtiyar, koca; irşad eden:bilgi sahibi birinin, ârifin bir kimseye Tanrı yolunu göstermesi
[U6] kabul edildiği cevabını alan, istediği kabul olunan
[U7] şarap
[U8] yaşam boyu
