Önsöz

22 Aralık 2009 04:20 / 1823 kez okundu!

 


Ercişli Emrah ile Selvihan
hikayesinin bundan böyle burada her hafta bir bölümünü bulacaksınız. Aşık Kemal anlatımlı öykü, Muraz Uraz tarafından kaleme alındı, İlhami Mısırlıoğlu tarafından bilgisayar ortamına yazıldı, edit edildi, kimi sözcükler yeni dile çevrilerek sayfa altına eklendi. Geçtiğimiz yıllarda, şimdi kapanmış olan ercis.net sitesi tarafından her hafta bir bölümü yayımlandı ve 52 kısımda tamamlandı. Ercisnet.com olarak hikâyenin yayınına yeniden başlıyoruz. Küçük ekler, yeni resimler ve ufak değişikliklerle birlikte... Göl diyarı için önemli olan bu öyküyü sizlere yeniden sunmaktan gururluyuz

Geçtiğimiz yıllarda ercis.net'de yayınlanan ÖNSÖZ şöyleydi:

"Bundan böyle her hafta Pazartesi günü bir bölümü sunulmak üzere "Hakiki Ercişli Emrah ile Selvi Hikayesi"nin yayımlanmasına başlıyoruz. Yaklaşık bir yılda tüm hikaye sitemizde okunabilir durumda olacak. İstanbul 19-12-2005"

Bu projenin editörlüğünü üstlenen İlhami Mısırlıoğlu şöyle diyor: “ Ercişlilerin -özellikle yeni kuşağın- çoğu bu hikaye üstüne üçüncü cümleden sonra bir şey diyemezler çünkü hikayenin tamamını çok az kişi bilir. Eskiden kış geceleri, ramazanlarda, teravih sonralarında kimi köylerde ve Erciş'te bir kahvede toplanırmış insanlar. Gezgin bir konuşmacı gelir ve "hekat" anlatırmış. Bu hekatlar da kimi zaman Emrah üstüne olurmuş. Televizyon bu kültürü silip süpürdü. Sayısı az da olsa Emrah üstüne kitaplar da çıkardı eskiden. Son dönemlerde ne yazık ki artık bu konuda kitap çıkmıyor. Böylesi kitaplara ancak sahaflarda, eski kitapçılarda ulaşmak mümkün.

Ben de bu kitabı ( Hakiki Ercişli Emrah ile Selvihan Hikâyesi - Aşık Kemal - Murat Uraz) sahaflarda buldum. Gerek Ercişli Ali Saraçoğlu'nun gerek diğer kimi yazarların bazı eleştirileri, değinmeleri de olsa, Emrah hikayesini günümüz Türkçesiyle sunma konusunda bu kitap hala en önemli kaynak sayılabilir. Belki ilerde bu kitabın bir çeşit Erciş ağzıyla yazılmış versiyonunu da ayrıca siteye koyabiliriz. Bunu okuyalım, okutalım, özellikle yeni kuşaklara... Devamını onlar getirsin.

Bu alanda ne varsa bulup okusunlar ve yepyeni kitaplar, ürünler üretsinler. Böylelikle Hazreti Nuh'u, Ahmede Hani'yi (Mem ile Zin'i), Ercişli Emrah'ı (Emrah İle Selvihan'ı), Saidi Nursi'yi, Ruhi Su'yu, Yaşar Kemal'i (Adana doğumlu da olsa, ailesi Ernis yakınlarından göçen bir Kürt aşiretine dahildir ve kendisi kültürel yönelimini bu geçmişten almıştır), Ali Saraçoğlu’nu var eden bu topraklar, Erciş ve Van Gölü çevresi yeni araştırmacılar, yazarlar, şairler, halk ozanları ve türkücüler yetiştirmeye devam edecektir. Bu toprağın insanı olan bizler ise, din, mezhep, dil, ırk, etnisite ve dünya görüşü ayrımı yapmadan bu değerlerin tümüne cesur ve geniş bir yürekle sahip çıkmalıyız. Bu diyarda gerçek kardeşlik böyle yeşerir ve yeni fidanlar böylece boy verir verimli topraklarımızda.”

Not: Sevgili Nurican'ın kimi tablolarını, hikayeye çok uyduğu için tekstlerin içinde kullandık. Umarız haber edemediğimiz için bize gücenmez. Kendisinin ellerine sağlık."

-----------

Evet, işte bu önsözle yayımlanmaya başlanan öykü, 52 bölümde tamamlanmıştı.

Geciktiği haftalar onlarca mesaj alırdım. Bana bir biçimde ulaşanlar, "Bunları sevgilime her hafta okuyorum ve devamını heyecanla bekliyoruz" diyordu; ya da "Ben İngiltere'deyim, oğluma yerli bir öykü arıyordum, geceleri okumak için, bunu bulunca çok sevindim, ne olur aksamasın. Düşünenlerin, yazanların ellerine sağlık!" diye yazan izleyicimiz, tüm bölümleri eksiksiz olarak dosyaladığını belirtiyordu.

Birileri iyi ki dosyalamış. Çünkü ercis.net aniden hayatımızdan çıkınca kendimizi öksüz hissettik. Bir çok bilgiye, habere, yazıya, şiire olduğu gibi artık Emrah ile Selvi'nin öyküsüne de ulaşamaz olmuştuk.

Bugün bu eksikliği kapatmak için güzel bir gün. Bölümlerin yeniden yeni sitemize eklenmesine başlıyoruz. Ercis.net'in sahiplerine, bu konudaki kolaylıkları için teşekkürler...

Tüm güzel dileklerimiz Erciş için olsun.

Yeni ozanlar, şairler, edebiyatçılar, araştırmacılar bu toprağın semasında titreşmiş tüm dillere, tüm öykülere, destanlara ve efsanelere ulaşabilsinler ki yenilerini yazabilsinler. Geleneğin bu eksik parçasını yerleştirerek çemberi tamamlamak bize düştü. Bunun için onur duyuyoruz. Bu öykü bu topraktaki Nuh Çocuklarının kardeşliğinin perçinlemesine katkıda bulunacaktır. 

Türkçe'nin, Kürtçe'nin, Farsça'nın, Ermenice'nin, Urartuca'nın bu topraklardaki izlerini sürmek, onları yeşertmek, büyütmek ve kendi iç kültürümüz haline getirmek gereklidir. Ancak bunu yapabilirsek üstünde yaşadığımız bu topraklara layık olabilir, kendimizi kuru laf kalabalıklarından, her türlü şovenlikten ancak böyle uzak tutabiliriz.

Herkese iyi okumalar.

Sevgilerimle.

İ. Mısırlıoğlu
22-12-2009

Not: Ahmede Xani'nin Mem ile Zin destanının da sitemizde Türkçe ve Kürtçe olarak yayınlamasını arzuluyoruz. Öykünün Türkçe ve Kürtçe olarak bilgisayar ortamına aktarılmasına yardımcı olmak isteyen kardeşlerimizin, iletişim üzerinden bize yazmalarını bekliyoruz.

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
       Facebook'ta Paylaş       
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Editör
Konuk Defteri
Üye İstatistikleri
Son Üye Vedtinc
Toplam 384 Üye
Son Fotoğraf
akdamar (surp haç) kilisesi erciş ticaret odasının bir kaçyıl önce yapılan bin erciş lisesi 5/fen/A sınıfı 1983/1984 23.10.2011 Erciş Depremi İ.Tunç Ulupamir el sanatları Halil Emrah Macit
Finans
Alış Satış
EUR YTL YTL
USD YTL YTL
Spiritüalist