Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine
31 Mayıs 2012 13:34 / 2522 kez okundu!
Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine - Selcan Sağlık (Dr. G. Selcan Sağlık, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Araştırma Görevlisi, Ankara.) Acta Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
Giriş
Farklı bir anlaşma biçimi sağlamak üzere aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dildeki kelimelere özel anlamlar vermek, bazı kelimelerde değişiklik yapmak, dilin lehçelerinden, eskimiş öğelerinden ve yabancı kökenli biçimlerinden de yararlanmak suretiyle oluşturdukları, herkesçe anlaşılmayan kelime ve deyimlerden oluşan özel dil *1; genel olarak teklifsiz, kaba vb. çeşitli konuşma biçimleri *2 olarak tanımlanan argonun, Türk dilinde 3 temel üzerine kurulduğu belirtilir *3:
(1) Sözcüğün bağlı bulunduğu dildeki anlamını değiştirmek yoluyla yani sözcüğü mecazlaştırmak yoluyla;
(2) Argo sözcüğü yabancı dillerden aynen veya Türkçeye uygunlaştırılarak almak yoluyla;
(3) Yabancı veya bağlı bulunduğu dilden uydurma, yakıştırma veya benzetme yoluyla.
Ferit Devellioğlu, bu üç temelden birincisini açıklarken Türkiye Türkçesinde ahtapot, angut, bıldırcın, çakal, inek gibi örneklerde hayvan adlarından kurulan argo kullanımları bu birinci gruba dâhil eder. Bu hayvanlar kimi zaman görünüşleri, duruşları, bakışları kimi zaman karakter özelliklerine göre insanlara benzetilerek, adları zamanla kurnazlık, tembellik, saflık, bayağılık vb. insana özgü soyut, çoğu zaman olumsuz kavramları nitelemek üzere m etaforlaştırılmış ve yine insanlar için kullanılmaya başlanmıştır. Dilbiliminde argo ile benzer bir kavram olarak pejoratif “kötüleyici, olumsuz” anlam kavramı ile de karşılaşılmaktadır. Pejoratif, bir kavramı kötülük, bayağılık değeri katarak belirten öğeler için kullanılan aşağılayıcı sözcükler şeklinde tanımlanır. Bu çalışmada hayvan adlarının doğrudan argo olarak kullanılmalarının yanı sıra olumsuz anlamlar ifade etmek üzere pejoratif kullanımlarına da dikkat çekilecektir. Türkiye Türkçesinde hayvan adlarının olumsuz anlamlı, argo kullanımlarını bugüne kadar hazırlana gelen argo sözlüklerimizden tespit etmek mümkündür. Bu argo sözlükler göstermektedir ki, Türkiye Türkçesinde angut, bıldırcın, keklik, kerkenez gibi kuşlardan tavuk, hindi, ördek, kaz gibi kümes hayvanlarına; keçi, kuzu, inek, öküz gibi büyük ve küçük baş hayvanlardan, ayı, çakal, geyik gibi yaban hayvanlarına ve kefal, sazan, uskumru gibi balık adlarına varıncaya kadar pek çok hayvan adı argo kullanıma sahiptir. Türkiye Türkçesi argosunda kullanılan hayvan adlarına, Halil Ersoylu’nun “Türk Argosunda Genel Dilin Hayvan Adlarından Yararlanılma” adlı makalesinde geniş yer verilmiştir. Ersoylu, çalışmasında hayvan adlarını I. Karada yaşayan hayvanlar, II. Suda yaşayan hayvanlar, III. Hayalde yaşayan (mitolojik) hayvanlar olarak temelde üç sınıfa ayırmış, karada yaşayan hayvanları da kuşlar ve karada yaşayan diğer hayvanlar olarak ikiye ayırmayı uygun görmüştür.
Konunun Türk lehçeleri ile ilgili olarak karşılaştırmalı bir şekilde değerlendirmelerinin çok fazla yapılmamış olduğu görülmektedir. Bu çalışmada, Türkmen Türkçesindeki hayvan adlarının olumsuz anlamlı kullanımları üzerinde detaylı olarak durulurken Türkiye Türkçesi de göz önüne alınacaktır.
1. Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları:
Hayvan adları tarihsel Türk dilinden günümüze olumlu-olumsuz çok çeşitli mecaz anlamlar yüklenmişlerdir. Kaşgarlı Divân’ında, bir kadın doğum yaptığında ebeye tilkü mü togdı azu böri mü? “tilki mi doğdu yoksa kurt mu?” diye sorulduğunu kaydeder.
Bu soru Divân’da, doğan çocuğun oğlan mı yoksa kız mı olduğunu öğrenmek amacıyla sorulurken kız çocuk utangaç, çekingen ve kurnaz tilkiye, erkek çocukları ise cesur kurda benzetilirler. Bugün bu soru Türkmen Türkçesinde bir şeyin neticesinin olumlu mu, olumsuz mu olduğunu öğrenmek amacıyla Gurt mı tilki? “Kurt mu, tilki mi?” şeklinde sıkça sorulmaktadır.
Türkmen Türkçesinde bu soru erkek tarafı adına kız istemeye giden söz aydıcıya, yani görücüye de vazifesini yerine getirdikten sonra sorulur. Görücü, kız tarafıyla görüşüp olan biteni erkek tarafına anlatmak için gittiğinde erkek tarafı sorar: Gurtmısıñ, tilki?. Söz aydıcı cevap olarak Gurtduruz derse bu işlerin yolunda gittiği anlamına gelir.
10
Burada Türk
mitolojisinde önemli bir rol üstlenen kurt olumlu sonuca işaret ederken, tilki olumsuz sonuca
işaret etmektedir. Türk dilinin tarihsel kaynaklarından Kutadgu Bilig’de de arslan, esri
“kaplan”, toŋuz “domuz”, böri “kurt”, köpek, ađıġ “ayı”, ķutuz “yaban sığırı”, ķızıl tilkü “kızıl
tilki”, titir buġra “deve aygırı/erkek deve”, saġızġan “saksağan”, ķaya ķuzġunı “kaya
kuzgunu”, yılan, çađan “akrep”, çıbun “sinek” gibi hayvan adları ile yapılmış benzetmelere
rastlanmaktadır:
Örneğin kötülük ile ilgili olarak;
isiz işke yaķma saŋa ķılġa ķor
isizlik yılan ol sini tikge kör “Kötü arkadaşa yaklaşma sana zarar getirir; kötülük
yılandır, dikkat et, seni sokar.” (KB, 1297)
Bir kumandanda bulunması gereken vasıfların sayıldığı dizelerde;
kerek sü başıŋa bu bir ķaç ķılıķ
yaġıķa yüz ursa bu tüzse yorıķ
yaġıda kör arslan yüreki kerek
ķarıştuķta esri bileki kerek
toŋuz teg titimlig böri teg küçi
ađıġlayu azġır ķutuz teg öçi
yana alçı bolsa ķızıl tilkü teg
titir buġrası teg kör öç sürse keg
saġızġanda saķraķ kerek tutsa öz
ķaya ķuzġunı teg yıraķ tutsa köz
“Düşmana karşı sefere çıkmak ve ordunun hareketini idare edebilmek için/
kumandanın şu birkaç vasfa sahip olması gerekir/ Onun yüreği harpte aslan yüreği gibi / ve
dövüşürken de bileği kaplan pençesi gibi olmalıdır/ O domuz gibi inatçı, kurt gibi kuvvetli /
ayı gibi azılı ve yaban sığırı gibi kinci olmalıdır / Aynı zamanda kırmızı tilki gibi hilekâr
9
Berdi Sarıyev, “Türkmencedeki Nezaket Kurallarının Millî, Kültürel ve Dil Özellikleri”, III. Uluslararası Türk
Dil Kurultayı 1996, Türk Dil Kurumu yayınları, Ankara 1999, s. 1012.
10
G. Selcan Sağlık, “Türkmen Düğün Geleneği”, Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, C. 3, S. 2, Haziran
2006, s. 74. Selcan Sağlık, “Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine”, Acta
Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
19
olmalı/ deve aygırı gibi kin ve öç gütmelidir / Kendisini saksağandan daha ihtiyatlı tutmalı;
gözünü kaya kuzgunu gibi uzaklara çevirmelidir.” (KB, 2309-2313)
Bir diğer örnekte dünyada bütün iyiliklerin, kanunun, gelenek ve göreneklerin yok
olmasından, sadece insan artıklarının, insan kılığında dolaşanların (hayvanların)
kaldıklarından şikâyetle şöyle denilmektedir:
çađan teg tikerler, çıbun teg sorarlar
köpek teg ürerler ķayusın urayı “Onlar akrep gibi sokarlar, sinek gibi kanımı emerler /
köpek gibi havlarlar, hangisine yetişeyim.” (KB, 6601)
Kutadgu Bilig’den getirilen yukarıdaki örneklerde kötülük yılana benzetilirken, aslan
yürekli, cesur; kaplan ve kurt güçlü, kuvvetli; domuz inatçı, ayı azılı, yaban sığırı ve erkek
deve kinci, tilki hilekâr, saksağan ihtiyatlı, kuzgun keskin gözlü; sokması ile akrep, kan
emmesi ile sinek ve havlaması ile köpek ise zararlı hayvanlar olarak görülmektedirler.
Türk kavimlerinin en eski zamanlardan beri en çok kullandıkları takvim sistemi olan,
11
dolayısı ile Türkmen kültüründe de yaşayan on iki hayvanlı Türk takvimi de Türkmenlerde
kimi hayvan adlarına olumlu ya da olumsuz yaklaşımın tespitine yardımcı olabilir. Türkmen
Türkleri arasında müçe adı da verilen bu on iki hayvanlı takvim sisteminde hangi yılın
verimli, hangi yılın kurak, hangi yılın kış aylarının çetin olacağının ayırt edilmesi esas
alınırken, hayvanların beden yapıları, yaşayış özellikleri, nitelikleri ve bütün bunlarla ilgili
halk inanışları takip edilmektedir. Buna göre örneğin it yılı için halk arasında it yılı ek, doŋuz
yılı or şeklindeki inanç hâkimdir. Balık yılı, balığın suda yaşaması sebebiyle suyun bol
olduğu, verimli yıl olarak algılanırken; yılan yılı yılanın kumu yalamasından ötürü kurak
geçecek yıl olarak algılanmaktadır. Bicin “maymun” yılı da yılan yılı ile benzer kabul edilir.
Türkmenler arasında esasen bicin “maymun”, tovşan “tavşan”, takık “tavuk”, yılan yılları zor
geçen, ağır yıllar olarak kabul edilmektedirler.
12
Tarihsel kaynaklardan günümüze doğru gelindiğinde, Türkmen Türkçesinin henüz tam
olarak hazırlanmış bir argo sözlüğünün mevcut olmadığı görülür. Bununla birlikte bu tür
kullanımın bazı örneklerine Türkmen Diliniŋ Sözlügi’nde (1962) rastlamak mümkündür:
Doŋuz: 1. İri gövdeli, kalın ve kısa ayaklı, çift toynaklı hayvan 2. Sögünç
hökmünde ulanılyan söz: Mämmediŋ golundan sıpmarsıŋ doŋuz! “Sapar’ın elinden
kurtulamazsın, domuz”B. Kerbabayev-Aylar (TDS, 265).
Eşek: 1. Kılyallar familyasından boyu kısa, kulakları uzun hayvan 2. Sövme,
11
Turan, Osman, On İki Hayvanlı Türk Takvimi, 2. Baskı, Ötüken Yayınları, İstanbul 2004, s. 32.
12
Gurbanov, Ö., T. Tokgayev, S. Şammakov, A. Eminov, Türkmenistandaki Hayvanlarıŋ Atlarınıŋ Üçdilli
Sözlügi (Türkmençe-Rusça-Latince), Ilım, Aşgabat 1997, s. 110. Selcan Sağlık, “Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine”, Acta
Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
20
beddua: Ol-a tüys eşek ekeni! “Tam bir eşekmiş!” (TDS, 822).
İt: 1. Yırtıcı memeliler familyasından ev hayvanı 2. Tiksindirici, hain: Siz
adamçılığını yitiren, yırtıcılık üçin yallanyan bir topar aŋmaz itler! B. Kerbabayev-Aygıtlı
Ädim (TDS, 344).
Tilki: 1. Köpek soyundan, uzun kuyruklu, memeli, yırtıcı hayvan 2. Çok hilekar,
yalancı insan: Ol tüys tilkidir “O çok hilekardır/yalancıdır” (TDS, 649).
XVIII. yy. klâsik Türkmen edebiyatının en önemli şairi Mahdumkulu’nun Divan’ında
dahi bu hayvan adları olumsuzluğu anlatmak için kullanılırlar
Toŋız bolup sürlür namāz ķoyanlar
Zeķatsızıŋ ķarnı yılan, çıyanlar
Doluban daġ kimin bolur yarānlar “Domuz olup sürülür namazı bırakanlar/ Zekât
vermeyen karnı yılan, çıyan dolu dağ gibi olur yarenler.”
13
Şair yukarıdaki dizelerinde namaz kılmayanları domuza benzetirken, zekât
vermeyenleri ise üzerinde yılan ve çıyanlar barındıran dağa benzetir. Divan’da geçen bir diğer
dizede ise ġıybetkeş sūreti doŋuzdur ħūķdır
14
denilerek gıybet eden insan domuza
benzetilmiştir. Aşağıdaki dörtlükte ise köpek ve tilkiye olumsuz yaklaşım söz konusuyken,
aslan tercih edilmektedir:
Nāmerde yüz ursaŋ işiŋ ķayırmaz
İtden sümük islen bir zāt ayırmaz
Tilki uzun günde özin toyurmaz
Yegdür aç hem bolsa şire yüz ursaŋ “Namerde başvursan işini kayırmaz/Köpekten
kemik istesen bir şey ayırmaz/ Tilki uzun günde kendini (bile) doyuramaz/ Aç da olsa
aslana başvursan yeğdir.”
15
Türkiye Türkçesinde yukarıda saydığımız domuz, eşek, it, tilki gibi hayvan adlarının
yanı sıra çakal, sıçan, sırtlan, yılan gibi hayvan adları da mecaz anlamlarıyla argoda
kullanılmakta ve bu kullanım örneklerine hem standart dilin sözlüklerinde hem de argo
sözlüklerinde rastlanmaktadır. Türkmen Türkçesinin standart türüne ait Türkmen Diliniŋ
Sözlügi’nde ise bu hayvan adlarının göçme manı “mecaz anlam” içeren argo kullanımlarına
rastlanmamakta, bu hayvan adları ile ilgili madde başlarında sadece zool. “zooloji” kısaltması
düşülerek temel anlamlarının verildiği görülmektedir.
13
Hayati Yılmaz, Mahdumkulı Divânı (İnceleme-Metin-Dizin), Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara 2005, s. 170-20²°, 44.
14
age., s. 105
105
/53, 298.
15
age., s. 76- 20
24
14b16. Selcan Sağlık, “Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine”, Acta
Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
21
Türkmen Türklerinde hayvan adlarına olumlu veya olumsuz anlamlar yüklenmesi
durumuna Türkmenlerin ad verme gelenekleri de ışık tutar. Türkmen Türklerinin ad verme
gelenekleri ile ilgili rivayetler hangi hayvan adlarına olumlu, hangi hayvan adlarına olumsuz
yaklaşıldığını anlamamıza yardımcı olur. Bu rivayetlerden biri şöyledir:
“Bir rivayete göre bir yetişkine, doğduğunda anası-babası Eşek adını vermişlermiş. Bu
kişi çocukluğunda kendisine takılan bu addan rahatsızlık duyuyormuş. Onu 14 yaşında
evlendirmişler. 15 yaşına geldiğinde Nevruz bayramına yakın bir zamanda adını değiştirmek
istemiş. Karısı da onun bu isteğini anlayıp, kendisine daha iyi bir isim seçip alması konusunda
onunla konuşmuş, ancak Eşek karısının sözünü dinlememiş. Nevruz bayramının kutlandığı
yerde toplanan yaşlılara meramını anlattığında, onlar bu meselede Eşek’in karısı ile
konuştuktan sonra bir şey diyebileceklerini söylemişler. Çünkü kaideye göre evlenen
delikanlı veya genç kız adını değiştirmek istediğinde, onun yeni adına karısının ya da
kocasının da razı olması gerekirmiş. Eşek kibirli bir şekilde kendi erkekliğini öne sürerek bu
konuda karısına danışmaya gerek olmadığını söylemiş. Bunu duyan yaşlılar ‘Maşallah, annebabası buna ad koyarlarken tam da layık olduğu, kendisine uygun bir adı koymuşlar. Onlar
büyüdüğünde bunun eşek gibi kendi hayat arkadaşını dahi hesaba katmayan bir ‘hayvan’ olup
yetişeceğini bilmiş olmalılar. Gelin biz de hakikatten uzaklaşmayalım bunun yeni adını
Tayhar
16
koyalım’ demişler ve Eşek adını Tayhar’a çevirmişler. Tayhar nevruz bayramında
evine mutlu bir şekilde dönmüş. Karısı sormuş:
- Adını değiştirdiler mi? Yeni adını ne koydular?
Yeniyetme gururla:
- Tayhar, demiş.
Karısı:
- Vah alnı kara. Bir de yeni ad koydular diyorsun. Adına Tayhar koydularsa, aradan
bir yıl geçer lakin sen yine de önceki Eşek olursun, diyen karısı bu gerçeğe üzülmüş.”
17
Bu rivayette inatçı yapısıyla dikkat çeken eşek/tayhar’ın bu özelliği inatçı, burnunun
dikine giden insan rolündeki Eşek’e aktarılmıştır ve hoş görülmeyen bir huy olan inatçılık
hayvan adı olan eşek adına pejoratif anlam yüklemiştir.
Bir başka Türkmen rivayetinde ise olumlu görülen ve insanlara özel ad olarak konulan
hayvan adlarının örneklerine rastlamak mümkündür. Rivayete göre:
“Bir gezgin konar-göçerlerin yaşadığı bir köyde saygın bir ailenin evine misafir olur.
16
Tayhar: İki-üç yaşındaki eşek.
17
Arazbay Öräyev, Adat, Ruh yayınları, Aşgabat 1995, s. 28-29. Selcan Sağlık, “Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine”, Acta
Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
22
Ev sahibinin adı İner, karısının adı da Maya’dır. Onlar misafiri iyi bir şekilde ağırlarlar.
Misafir onların ailesi ile tanışıp, çocuklarının adlarını sorar. Oğullarının adlarının Arslan,
Bars, Gaplan, Mö:cek; kızlarının adlarının Keyik, Maral, Ceren olduğunu öğrenir. Misafir
içinden ‘İner ile Maya’dan böyle hem yırtıcılar hem de nazik hayvanlar da doğabiliyormuş’
deyip, eğer bunlar çocuklarının adlarını Köşek, Torum, Nergiz, Dürrek
18
diye koysalar çok
daha uygun olacakmış diye düşünmüş.”
19
Rivayette geçen aslan, kaplan, (dişi) geyik, mö:cek yani kurt gibi yaban hayvanlarının
yanı sıra Türkmenler için neredeyse evcil hayvan statüsünde olan ve her şeyinden
faydalandıkları devenin cinsiyetine ve yaşına göre aldığı çeşitli adlar gözler önüne
serilmektedir:
İner: Tek hörgüçlü erkek deve.
Maya: Tek hörgüçlü dişi deve.
Köşek: Bir yaşına gelmemiş deve yavrusu.
Torum: Bir yaşında deve yavrusu.
Nergız: (
Bununla birlikte Türkiye Türkçesin argosunda “iri yarı, uzun boylu adam; aptal,
salak”
20
anlamlarına gelen ve “bu kadar da olmaz, çok abarttın” anlamındaki yok deve
ibaresinde de geçen deve adının Türkmen Türkçesinde de benzer argo kullanımlara sahip
olduğu belirtilmektedir
21
.
Türkmen Türklerinde deve gibi genel olarak olumlu yaklaşılan bir diğer evcil hayvan
köpektir. Türkmenlerde köpek, hemayetkär “himaye edici, totem hayvan” (TADS, 139) olarak
kabul edilmekte ve kurt ile benzer saygıyı görmektedir. Nitekim köpek ile kurdun yakınlığı
tarihsel Türk dilinde Divânü Lugat’it-Türk’te geçen şu atasözünde de görülmektedir: yazıda
böri ulısa, ävdä it bagrı tartışur “Bozkırda kurt ulusa, (onun duygularını paylaştığı için) evde
köpeğin ciğeri sızlar” (Dankoff-Kelly, 557). Bu sayede köpek sözcüğü “köpek gibi canı sıkı,
dayanıklı çocuk” (TADS, 139) anlamlarında insanlar için özel ad olarak kullanılabilmektedir:
20. yüzyıl Türkmen halk şairi Ata Köpek Mergen gibi. Köpek Mergen, Köpekmırat adlarının
yanı sıra İtbay, İtcan, İtalmaz (TADS, 130) gibi adlar da Türkmen Türklerinde çocuklara
18
Dürrek: İnci tanesi, inci taneli.
19
Öräyev, age., s. 28-29.
20
Aktunç, age., s. 92.
21
Türkmen Türkçesinin sözlüğünde deve sözcüğünün argo kullanımına rastlanmamakla birlikte, Ankara
Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü öğretim
üyelerinden Doç. Dr. Berdi Sarıyev (Türkmenistan), hayvanın adının Türkmen Türkçesinde de Türkiye
Türkçesindeki ile benzer argo kullanıma sahip olduğunu ifade etmektedir. Selcan Sağlık, “Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine”, Acta
Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
23
konan adlardır.
Türkmen Türkleri arasında ayrıca İte, garınca-da gargış etmeli däl. İt saklamak
dövletliligiŋ alamatı “Köpeğe de karıncaya da beddua etmemeli. Köpek beslemek
devletliliğin/zenginliğin alametidir” diyen halk inancı da mevcuttur. (THI, 22).
Köpekler biz insanların en sadık dostu ve hizmetkârı olarak görüldüklerinden Türkiye
Türkçesinde de bu duruma atfen birine yalvarırken ya da birinden ısrarla bir şey isterken
amiyane bir tabirle “kulun, köpeğin olayım, kapında köpeğin olurum” gibi ifadeler
kullanılmaktadır. Ancak köpeğin iyi bir huy olarak algılanabilecek bu sadıklığı insanlar söz
konusu olduğunda yalakalık olarak algılanabilmekte ve Türkiye Türkçesinde köpek sözcüğü
pejoratif anlam yüklenmektedir.
Türkmen halk edebiyatı ürünlerinden deyimlerde, tekerlemelerde geçen hayvan
adlarının incelenmesi de bunlardan hangilerinin olumlu hangilerinin olumsuz anlam
taşıdığının tespitine ışık tutmaktadır:
Deyimlerde:
Ayı dostlığı: (Ayı dostluğu) Çıkara dayalı yüzeysel dostluk (TDFS, 21) (krş. TTü.
“Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek”)
Doŋzı batgada bas: (Domuzu çamurda bas) Bir kimsenin/düşmanın gaflet anını
yakalamak (TDFS, 166).
Doŋzuŋ agı näme garası näme: (Domuzun akı ne karsı ne) Al birini vur ötekine,
hiçbir işe yaramaz (DS, 78)
Eşegiŋ gulagına yasın okan yalı: (Eşeğin kulağına Yasin okuyor gibi).
Karşıdakinin kendine söyleneni dinlememesi (TDFS, 385).
Goyun derisine giren mö:cek: (Koyun derisine giren kurt) İçten pazarlıklı, ikiyüzlü
insan (TDFS, 98).
Guş bermek: (Kuş vermek) Yalan söylemek, aldatmak (TDS, 209)
Guş yürek: (Kuş yürek) Korkak, güçsüz (TDFS, 131).
Tovşan yürek: (Tavşan yürek) Korkak (TDFS, 322).
Yılanıŋ yigreneni narpız, olam hininiŋ agzında gögär: Yılanın iğrendiği nane
ininin ağzında yeşerir (TDFS, 239) krş. TTü. İnsanın sevmediği gül burnunun dibinde
biter.
Tekerlemelerde:
Yolbars biziŋ apımız “Aslan bizim büyüğümüz, Selcan Sağlık, “Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine”, Acta
Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
24
Gaplaŋ biziŋ gapımız Kaplan bizim kapımız,
Ayı biziŋ akmagımız, Ayı bizim ahmağımız,
Tozmak biziŋ toyçımız, Bok böceği bizim düğüncümüz
Gurt biziŋ gudamız, Kurt bizim dünürümüz
Şagal biziŋ şadımız, Çakal bizim eğlencemiz
Yılan biziŋ gamçımız, Yılan bizim kamçımız
Tovşan biziŋ tovcağmız, Tavşan bizim küçüğümüz
Suvulgan biziŋ suvlugmız Kertenkele bizim çalışkanımız” (THAS, 100-101)
Yukarıda yer alan deyimlerde ve tekerleme örneğinde görüldüğü üzere hayvanlar kimi
zaman görünüşleri, duruşları, bakışları kimi zaman da karakter özelliklerine göre insanlara
benzetilmektedirler. Örneğin ayı ahmak insana benzetilirken, yılan dış görünüşü sebebiyle bir
kamçıya benzetilebilmektedir. Yaradılıştan ürkek ve telaşlı olup, bir insan gördüklerinde çok
çabuk kaçabilen kuş, tavşan gibi hayvanların adları ise korkaklıkla bir anılır olmuştur. Eşek
laf söz dinlemeyen yapısıyla inatçılığı nitelerken, İslâmiyette eti haram kabul edilen domuz,
İslâmiyeti kabul etmiş diğer kavimlerde olduğu gibi Türklerde de sevilmeyen ve adı kötü
anlamda kullanılan bir hayvan olmuştur.
Türkiye ve Türkmen Türkçelerinde domuzun bir diğer adı da hınzır (< Ar. Ĥinzįr)’dır:
TrkmTü. hınzır (THAS, 80); TTü. hınzır: 1. Domuz 2. mec. Katı yürekli, gaddar 3. mec.
Genellikle hoşa giden davranış ve durum için şaka yollu söylenen söz (TS-I, 987). Türkmen
Türkçesinde hayvan adlarının çoğunun domuz örneğinde olduğu gibi Arapça veya Farsçadan
geçmiş alıntı adlarına rastlanmaktadır. Örneğin ma:r (< F. mâr) “yılan” (TDS, 429), hırs (
hırs) “ayı” (TDS, 727). Bu adlar sözlükte köne “eski” ibaresi ile verilmekle birlikte Türkmen
atasözlerinde halen yaşamaktadırlar: ‘Hıdır’ diyip yapışanım, hırs bolup çıkdı “Hızır diyip
yapıştığım, ayı olup çıktı” (TDS, 727).
Türkiye Türkçesinde hileci, düzenbaz insanlar için kullanılan (Aktunç, 2008: 77)
çakalı ise Türkmen Türklerinin sempatik buldukları düşünülebilir. Şagal şagal şadı beg
(THAS, 100) ifadesinde de adı geçen bu hayvan Türkmenler arasında daima keyif ve eğlence
ile özdeşleştirilmiştir. Bu durum hayvanın tabiatta çıkardığı, gülmeyi andıran sesinden ötürü
olabilir. Hayvanın adı Türkmen Türkçesinde, Türkiye Türkçesinde armudun iyisini ayılar yer
atasözüne karşılık gelen, gavunıŋ govusını şagal yer “kavunun iyisini çakal yer” (THAS, 103)
atasözünde de kullanılmaktadır. Yine bu hayvanın Türkmen klasik edebiyatı eserlerinde,
destan ve rivayetlerde geçen bir diğer adı ceneb (THAS, 79)’dir.
Kendisinden korkulan aslan, kaplan gibi yırtıcılara ise her zaman saygıyla ve adeta Selcan Sağlık, “Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine”, Acta
Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
25
tedirginlikle yaklaşılır: şir balası şir bolar “aslan yavrusu aslan olur” (THAS, 103); krş. TTü.
kurt eniği yine kurt olur / kurdun oğlu kuzu olmaz.
3. Değerlendirme
Sonuç olarak Türkmen Türkçesinde hayvan adlarının olumsuz anlamda kullanımları
ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulunulabilir:
• Türkmen Türkçesinin henüz bir argo sözlüğünün mevcut olmayışı büyük bir
eksik ve bu eksiğin bir an önce giderilmesi ise bir görev olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna
karşın Türkmen Türkçesinde hazırlanmış, Türkmenistan’da yaşayan hayvan adlarının üç dilli
(Türkmen Türkçesi-Rusça-Latince) sözlüğü, giriş kısmında hayvan adlarının kullanım alanları
ile ilgili verilen aydınlatıcı bilgiler ile son derece faydalı ve henüz Türkiye Türkçesi için
gerçekleştirilmemiş bir çalışmadır.
• Burada standart Türkmen Türkçesindeki hayvan adlarının olumsuz anlamda
kullanımları tespit edilmeye çalışılırken, yukarıda bahsi geçen Türkmen hayvan adları
sözlüğünün yanı sıra, Türkmen Diliniŋ Sözlügi’nden, klâsik dönem Türkmen şairi
Mahdumkulu’nun Divan’ından, Türkmen halk edebiyatı ürünleri olan rivayet, deyim, atasözü
ve tekerlemelerden faydalanılmıştır. Bu kaynaklardan Türkmen Diliniŋ Sözlügi’nde kimi
hayvan adlarının argo kullanımlarının sögünç hökmünde “sövme hükmünde” ibaresi ile
verildiği görülmüştür.
• Her kültürde farklılık göstermekle birlikte, domuz, inek, karga, bit, pire, sinek,
sıçan, yılan gibi eti yenmeyen veya leşle beslenen, kendisi pis ve görünüşü çirkin pek çok
hayvan adı, şahıs adı olarak kullanılmamaktayken;
22
güç, kuvvet ve saygınlığa sahip oldukları
düşünülen kimi hayvanlar ile kuş familyasından özellikle kapıcı kuşların adları insanlara
verilebilmektedir. Türklerde de arslan, buğra, laçin gibi hayvanların adları insanlara
verilmekte ve bu isimler honorific names “saygıdeğer adlar”
23
şeklinde nitelenmektedirler.
Türkmen Türkçesinde de erkek çocuklarına cesur ve güçlü olmaları niyetiyle Arslan, Böri
“kurt”, Yolbars “aslan”, Mö:cek “kurt”, Goç “koç”; kız çocuklarına narin, nazik olsun diye
Ceren, Maral, Keyik, Bilbil “bülbül”, Käkilik “keklik”, Sona “suna”, Tovşan “tavşan”, Totı
“papağan” gibi hayvan adları verilmektedir. (bkz. TADS)
• Köpek örneğinde görüldüğü üzere, ortak kültüre sahip olmakla birlikte Türkiye
22
Osman Kibar, Türk Kültüründe Ad Verme, Kişi Adları Üzerinde Bir Tasnif Denemesi, Akçağ yayınları, Ankara
2005, s. 69.
23
R. Dankoff, J. Kelly, Mahmūd al-Kāšġari’s Divān Luġāti’t-Turk, III, Harvard University Press, 1985, s.
262/5a Selcan Sağlık, “Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine”, Acta
Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
26
ve Türkmen Türklerinde aynı hayvan adına farklı olumlu veya olumsuz anlamlar
yüklenebilmektedir. Bununla birlikte kurt, ortak Türk kültürünün bir parçası olarak
figürleşmektedir. Burada geçen Gurt mı tilki? ifadesi ise Türkmen Türkçesinin tarihsel Türk
diline yakın duruşunu sergilemektedir.
Kısaltmalar:
krş. Karşılaştırınız.
TTü.: Türkiye Türkçesi.
TrkmTü.: Türkmen Türkçesi.
DS: Türkmen Türkçesi-Türkiye Türkçesi Deyimler Sözlüğü.
KB: Kutadgu Bilig.
TADS: Türkmen Adam Atlarınıŋ Düşündürişli Sözlügi.
TDFS: Türkmen Diliniŋ Frazeologik Sözlügi
TDS: Türkmen Diliniŋ Sözlügi.
THAS: Türkmenistandaki Hayvanlarıŋ Atlarınıŋ Üçdilli Sözlügi.
THI: Türkmen Halk Irımları.
TS: Türkçe Sözlük.
Kaynaklar
Aktunç, Hulki, Büyük Argo Sözlüğü (Tanıklarıyla), Genişletilmiş 5. baskı, Yapı Kredi
yayınları, İstanbul 2008.
Altayev, S., G. Açılovan, S. Gücükov (Red.), Türkmen Diliniŋ Frazeologik Sözlügi, Ilım
Neşriyatı, Aşgabat 1976.
Arat, Reşid Rahmeti, Kutadgu Bilig, I-Metin, Türk Dil Kurumu yayınları, Ankara 1979.
Arat, Reşid Rahmeti, Kutadgu Bilig, II-Çeviri, Türk Dil Kurumu yayınları, Ankara 1974.
Arat, Reşid Rahmeti, Kutadgu Bilig, III-İndeks, Türk Dil Kurumu yayınları, Ankara 1979.
Ataniyazov, S., Türkmen Adam Atlarınıŋ Düşündürişli Sözlügi, Aşgabat 1992.
Dankoff, R., J. Kelly, Mahmūd al-Kāšġari’s Divān Luġāti’t-Turk, I-II-III, Harvard University
Press, 1982-1984-1985.
Devellioğlu, Ferit, Türk Argo Sözlüğü, 5. baskı, Bilgi Yayınevi, Ankara1970.
Ersoylu, Halil, “Türk Argosunda Genel Dilin Hayvan Adlarından Yararlanılma”, Türk
Kültüründe Argo, Editörler: E. Gürsoy-Naskali, G. Sağol, SOTA yayınları, HaarlemHollanda 2002, s. 314-340. Selcan Sağlık, “Türkmen Türkçesinde Hayvan Adlarının Olumsuz Anlamda Kullanımları Üzerine”, Acta
Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi, Yıl 1, Sayı 2/1, Temmuz 2009 “Türk Kültüründe Hakaret”
27
Gurbanov, Ö., T. Tokgayev, S. Şammakov, A. Eminov, Türkmenistandaki Hayvanlarıŋ
Atlarınıŋ Üçdilli Sözlügi (Türkmençe-Rusça-Latince), Ilım, Aşgabat 1997.
Hamzayev, M. Y., Türkmen Diliniñ Sözlügi, İzdatelctvo Akademi Nauk Turkmenskoy SSR,
Aşgabat 1962.
Kara, Mehmet, Ahmet Karadoğan, Türkmen Türkçesi-Türkiye Türkçesi Deyimler Sözlüğü,
Çağlar Yayınevi, Ankara 2004.
Kibar, Osman, Türk Kültüründe Ad Verme, Kişi Adları Üzerinde Bir Tasnif Denemesi, Akçağ
yayınları, Ankara 2005.
Korkmaz, Zeynep, Gramer Terimleri Sözlüğü, Genişletilmiş 3. baskı, Türk Dil Kurumu
yayınları, Ankara 2007.
Öräyev, Arazbay, Adat, Ruh yayınları, Aşgabat 1995.
Sağlık, G. Selcan, “Türkmen Düğün Geleneği”, Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, C. 3,
S. 2, Haziran 2006, s. 71-85.
Sağol, Gülden, “Argo Sözlükleri”, Türk Kültüründe Argo, SOTA yayınları, Haarlem-
Hollanda 2002, s. 73-93.
Sarıyev, Berdi, “Türkmencedeki Nezaket Kurallarının Millî, Kültürel ve Dil Özellikleri”, III.
Uluslararası Türk Dil Kurultayı 1996, Türk Dil Kurumu yayınları, Ankara 1999, s.
1011-1018.
Turan, Osman, On İki Hayvanlı Türk Takvimi, 2. Baskı, Ötüken Yayınları, İstanbul 2004.
Türkçe Sözlük, II C., 9. baskı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1998.
Goçmıradov, B., Türkmen Halk Irımları, Magarıf, Aşgabat 1995.
Vardar, Berke (yönetiminde) Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, ABC Kitabevi, İstanbul
1998.
Yılmaz, Hayati, Mahdumkulı Divânı (İnceleme-Metin-Dizin), Ankara Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı, Basılmamış
Doktora Tezi, Ankara 2005.