Mısır'daki durum devrim mi, darbe mi

12 .şubat 2011 03:29 / 1426 kez okundu!

 


21. yüzyılda yüzleşilmesi, gereken günümüz gerçeklerinden biri de şudur: Mısır'da askerler, ayağa kalkmış halk iradesinin isteklerine uymak zorunda kalırken; benim ülkemde adalet, halk iradesine karşı dolap çeviren askerleri ayıklamaya çalışıyor. Niye umutlusun diye soranlara da bunları diyorum.

Lütfen önce Ekşi'de çıkan yazımın baş harflerinin küçük olmasına takılmayınız çünkü sözlük ortamlarının stili böyle...

--------------------------------------------------------------------------------------------

Mısır'daki durum, devrim mi darbe mi?

geçmişte hangi darbe girişiminin içinde ne kadar bulundular bilemiyorum ama mısır'daki tarihi anları izlerken, şu an ülkemde tutuklanan generallerin yaşadığı trajedi de içimi acıttı. hukuk gerçek suçluları derece derece sıraya dizecektir. umarım adalet yerini bulacak ve darbecilikle bağı olmayanlar ayıklanacak, olanlar ise insan, halk, türkiye ve dünya gerçeğiyle bir anlamda yüzleşeceklerdir.

21. yüzyılda yüzleşilmesi, gereken günümüz gerçeklerinden biri de şudur: mısır'da askerler, ayağa kalkmış halk iradesinin isteklerine uymak zorunda kalırken; benim ülkemde adalet, halk iradesine karşı dolap çeviren askerleri ayıklamaya çalışıyor. niye umutlusun diye soranlara da bunları diyorum.

ha, bu arada keşke anayasamızı seçimlerin geçimlerin yokuşuna sürmeseydik de şimdiye dek yapabilseydik, ne iyi etmiş olurduk. yine de yeni anayasayı tüm ortadoğu için yapacak olmanın ihtimali bile heyecan verici. mısır, ordunun vesayetinde bir dönem geçirecek gibi de görünse de...

iyi bir asker olmanın sadece emre itaatten değil, vicdana itaatten geçtiğini anlamak için de keşke birileri kendi ülkemdeki bu darbecilik trajedisini yaşamak ve yaşatmak durumunda olmasaydı.

mısır'daki olaylar devrim mi, değil mi diye tartışanlara; önce "devrim" deyip sonra hayal kırıklığı yaşamaya başlayanlara; "bu bir darbedir, arkasında da amerika var" diyenlere de bir iki sözüm var.

şu an mısır'da asker henüz istediğini yapar durumda değildir; ayaklanmış yığınlardan kopmadan ama onların -gerekirse- önünü de kesebilmek için onların en temel ilk isteğine (Mübarek gitsin!) uymak zorunda kalmıştır.

amerika eski amerika değildir; mübareklerden medet umma döneminin kapandığını bilen ama kendisinin (silah tüccarlarının, petrolcülerin değil ama bilgisyarcıların) ve israil'in (en acımasız, şiddet yanlılarının olmasa da) çıkarlarını ayaklanmış yığınlardan kopmadan ama -gerekirse önünü de kesebilmek için- onların en temel ilk isteğine (Mübarek gitsin!) uymak zorunda kalmıştır.

kimin galebe çalacağı henüz belli değildir. darbe midir, devrim midir? 3-5 ay sonra belli olacaktır. ama yine de olanlar devrimci durumun içinde olduğumuzu gösteriyor.

mesele doğru davranmak, örgütlülüğü arttırmak, ittifakları önemsemek, azami asgari hedefleri akıllıca birleştirmek, şiddet karşıtı olmak ve öyle kalmaktır... kaybedilse bile, şiddete bulaşmadan gerekirse "kaybedilmeli"dir. çünkü şiddete bulaşarak elde edilenler elde tutulamıyor, 72 yıl geçse bile üstünden...

mısır'da bugün şubat devrimi başladı, rusya'daki gibi...

mısır'da mübarek halk yığınlarının isyanı sonunda ayrılmak zorunda kaldı, rusya'da asker içinde başlayan ayaklanma sonunda devrilen çar gibi...
mübarek hayatta, romanof acilen katledildi. çünkü birisi 20., ötekisi 21. yüzyıl devrimiydi...
birisi şiddeti en başından içine alarak, ötekisi dışında tutarak gerçekleşti -en azından şimdiye dek-;
birisi haklı olmanın ötekisi haklı kalmanın şehvetine yaslandı; birisi haklılığın gücüyle sarhoş oldu, öteki haklılığın gücünün klasik şiddetten üstün olduğunu keşfetti...

bu aradaki zamanda barışçıl geçiş tartışmaları devam edecek; çoğulculuk, demokrasi, kendine özgülükler, doğu, batı kavramları havada uçuşacak; ittifaklar, geçici ve kalıcı hükumetler kurulup yıkılacak; anayasa taslakları çatışacak;

lenin'in `nisan tezleri` başka bir coğrafya için anlamlı olacak...

mısır, belki de 7-8 ay sonra ekim devrimini yaşayacak, tıpkı rusya'daki gibi...

sadece, gidişatı ve sonu ekim devrimi'ne benzemesin istiyorum:

başka partiler yasaklanmasın, farklılıklar zenginlik olsun, tepeden inilmesin, aydınlatmacılık olmasın, avrupa merkezciliğinin kibrinden, küstahlığından, tuzağından uzak durulsun; oryantalizmin mısır şubesine, mısırlı kemalistlere karşı uyanık olunsun.

geçenlerde izlediğim "`devrimden sonra`" adlı bir film fragmanını hayata çevirmek isteyenlere de gülünüp geçilsin:

bu konu üstüne şunu yazmıştım:

"böyle bir şey olursa, yöntem ve ütopya farklılığım nedeniyle ilk kurşunlanacaklardan olacağım için, üstelik geçmişte bundan kıl payıyla sıyrıldığım için, "bu da bana ibret olsun" diyerek başkalarıyla başka ortamlarda paylaştığım fragmandır.

bana göre o devrim; eğer sadece "`devirim`" olacaksa, kendisine karşılık "`evrim`"in tercih edilebileceği durumun adıdır;

o devrim eğer sadece çocuklarıyla beslenecekse, evrim bir seçenek olarak anlamlı kalır;

o devrim, eğer bir "diktatörlük" (`burjuva diktatörlüğü`) karşısında başka bir (üstelik denenmiş) diktatörlük (`proletarya diktatörlüğü`) önerecekse, 'kalsın benim davam divana kalsın"; kendi egom için hiç olmazsa başkalarını yakmayayım;

o devrim, eğer felsefeden taşıp sahaya atılacaksa, `che`'nin alnı yıldızlı şapkasında kalsın, bir de kulaktan kulağa büyüyen romantik macerasında;

o devrim, eğer doğu'yu asla kavramamış, hatta küçümsemiş bir `marksizm`'in, yorumlanıp geliştirilmiş biçimine dayanmıyor, tersine onun belirli bir dönem ve belirli koşullar için geçerli -üstelik başarısız olmuş- bir varyantına (`leninizm`) dayanıyor, üstüne üstlük bu yolun en kaba, en `volontarist`, en psikopatça yorumlanışını (`stalinizm`), yaşanan tüm gelişmelere rağmen slogancılıkla göklere çıkarıyor, putlaştırıyor ise; ben o devrime devrim demem, ben o devrimcilerden değilim demek isterim."


nuhungemisi

http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=22085111

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
       Facebook'ta Paylaş       
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Editör
Konuk Defteri
Üye İstatistikleri
Son Üye Nihat
Toplam 383 Üye
Son Fotoğraf
erciş evi 19 Eylül Ahtamara Ayini marağalardan bakınca köyün görüntüsü BURSA ERCİŞ`LİLER DERNEĞİ ÇANAKKKALE GEZİSİ BURSADA `Kİ ERCİŞLİ`LER 2010 PİKNİK ŞÖLENİ bursa erçiş derneği kadınlar köfte gunu yeni yonetım olurda mustafa koc olmadan olmaz inci kefali festivali Halil Emrah Macit
Finans
Alış Satış
EUR YTL YTL
USD YTL YTL
Spiritüalist