Necip Fazıl Kısakürek

02 Haziran 2010 13:13 / 1302 kez okundu!

 


nuhungemisi'nin sözlük yazılarından biri de Necip Fazıl Kısakürek üstüneydi. Sözlüklerde büyük harf kullanılmadığını anımsatarak,bu yazıyı okurlarımıza sunuyoruz.

----------------------------------------

edebiyatın, yerel, evrensel akımlarına girip çıkmışlığı vardır; bu dünyadan giderken, yol macerası ve farkındalığı miras kalmıştır; herkes kendi meşrebine göre, ne anladıysa, onu öyle sanmıştır ki o hem odur hem öteki.

anadolu'da, yerel, muhafazakar, islamcı, doğucu damarın önemli kalemi olmuştur hep; dar özgürlükçülükle, yanlış anti-emperyalizmin açmazında, statükocu yanlış aydınlanmacıların açtığı geniş meşru alanda ustalıkla dans etmiştir.

dizelerindeki derinlik, dünyanın kötülüklerine bilmeden bulaşmışlığına inancımızı bilemiş durmuştur; o, yolculuğunun her aşamasında zorunlu hareketleri yapmış, artistik adımlarıyla hayat puanlarını dengelemiştir.

zorunlu olarak kemalizmin karşısına geçmiş, tepeden aydınlanmacılığın bir biçimine karşı dururken öbür biçiminin neredeyse sözcüsü olmuştur; islama teslimiyetin günahıyla, sevabıyla bir bütün olduğunu usul usul söylemiştir, anlayanlara... şeytansız meleğin, günahsız sevabın, yalansız doğrunun, dünyasız yerelin, hüzünsüz mutluluğun hem tatsız hem imkansız olduğunu dememiş, demeye getirmiştir.

katmanlı yazmıştır, yoruma açıklığı bu yüzdendir.

nazım ile fazıl hikayesinin bir de bu açıdan yorumu yapılmalıdır.

1979'da van'dan izmir'e uçakla dönerken ankara'da aktarma vardı... üstad izmir'e gidecek uçakta yer bulabilmek için görevlileri ikna etmeye çalışıyordu. muhteşem esmerlikteki kırış kırış yüzü yine de o zamanlar 74 yaşında olduğunu bana düşündürtmemişti. fikirlerimiz arasındaki o dönemde var olan mesafe nedeniyle ben de konuya mesafeli kalmayı tercih etmiştim. görevlileri hafifçe aşağılar görünme pahasına kendisinin önemli bir insan olduğunu, yer yok denilen uçakta mutlaka kendisine bir yer açılması gerektiğini anlatmaya çalışıyordu. bir sonraki uçağa ancak bilet bulabilmişti ama o uçak da kendisini izmir'deki önemli toplantıya yetiştiremiyordu. "keşke edebiyatçı kimliğini daha iyi korusaydı da politikaya fazla bulaşmasaydı" diye aklımdan bir şeyler geçtiğini anımsıyorum. nazım'a hak gördüğümü ona hak görememiştim. izmir'e gittiğimde araştırdım, milliyetçilerin büyük bir toplantısı için konuşmacı olarak çağrılı olduğunu gördüm.

4 yıl sonra onun öldüğünü yurt dışında öğrendim. zaman çok şeyi değiştirmişti... tıpkı nazım'ın en iyi şiirlerinin politik şiirleri olduğu inancımın hafiften değişmesi gibi...

bugün havaalanında öyle bir şeyle karşılaşsaydım, şiirlerinin hatırına biletimden vazgeçerdim ve bir sonraki uçakla giderdim. o günden bu güne görüşlerim esas olarak aynı ama bunu niye yapardım? bunu belki "zaman" denilen kaçınılmazlığı daha iyi anlamış biri olarak yapabilirdim... çünkü biliyorum ki, zaman insanı olgunlaştırabiliyor... bugün onların üstadı yok ama milliyetçiler bugün de toplanıyor... gerçi devran başka yönde, kaçınılmaz biçimde dönüyor. kör inançlar, duraklamış ideolojiler, nefretler, çatışmalar çok zorlanıyor ama zamanı aşamıyor. kül uçuyor, kum gidiyor geride estetize edilmiş değerleriniz kalıyor.

çünkü hayat, etik'ten estetiğe doğru akıyor.

nuhungemisi
26-05-2010

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
       Facebook'ta Paylaş       
Yorumlar
03 Haziran 2010 09:48

haci

 Bu hava alani olayini yanlisim yoksa sanirim onceki ercis.net yayin doneminde hatirliyorum. ayrica uyelik girisimi yaptiktan sonra genis sekilde bir yorum hazirlamistim ve tam gonderdigim anda ne oldugunu anliyamadim yorumun kaybolup gitti.

herneyse simdi gunumuz sartlarinda Anti-Kemalist,anti-kamlizm, dini veciplerini yerine getiren vs vs vs kisilerin nasil algilandigina hic girmiyecegim. bunun yaninda 60-70'li yillara gidelim yani o karanlik ve gizemli yada soyle diyeyim turkiyenin kendi BASBAKANINI ASTIGI donemlere gidelim ve o donemin sartlarini goz onune getirelim ve en onemlisi yazi,siir, yasam tarzinda algiladigimiz bir Necip Fazil kisakurek goz onune getirelim. simdi boyle bir sahsiyetin kurum ve kuruluslarda o sartlarda nasil bir karsilama beklebileceginide sizlere birakiyorum. ayrica o donemlerde izmir gibi yerlerde kuran okunan evlerin onunde de jandarmalarinin bekledigini gayet iyi bilenlerdenim.

sanatina siyaset karistiranlara gelince gonul isterdiki boyle seyleri gormememiz lakin oluyor. siyasetcilerimizde buna mailli olanlarida kullandiklarida var ve buda ulkemizde kacinilmaz.
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Editör
Konuk Defteri
Üye İstatistikleri
Son Üye Vedtinc
Toplam 384 Üye
Son Fotoğraf
Ulupamir el sanatları Desen ve Heykel Sergisi Mahmut Doluaca Köyü Abdal Mezrası Köyü -Kasım Demir (köy sakini) Gülşen Çağan A. İhsan Adatepe ile şöyleşide Deprem sonrası yaşam en cok sevinen yine cocuklar oldu peynirciler çarşısı Halil Emrah Macit
Finans
Alış Satış
EUR YTL YTL
USD YTL YTL
Spiritüalist