Ölmek için dua etmek

16 Kasım 2011 04:16  

 

Ölmek için dua etmek


Ona ErciÅŸ merkezinde dolaşırken rastladık. Yıkılmak üzere olan bir binanın sahibiyle konuÅŸurken kenardan sessizce dinliyordu. Elinde bir kırmızı defter vardı. Günlerdir binasının hasar tesbiti için gitmedik yer bırakmadığını söyledi kısık bir sesle. “Nerede kalıyorsun diye sorduk”, “çadırda” diye cevap verdi. Sonra devam etti; “Çadırda kalıyorum ama çocuklarımla her gece ölmek için dua ediyorum...” Üç çocuÄŸu ve eÅŸiyle ErciÅŸ’in ÇelebibaÄŸ Beldesi’nde evinin yanına kurduÄŸu Kızılay çadırında kalan inÅŸaat iÅŸçisi Aziz Keser’di bunları söyleyen. 30 yaÅŸlarındaki Keser’in kaldığı çadıra gittik. Çadırda en büyüÄŸü dokuz, en küçüÄŸü beÅŸ yaşında olan üç çocuÄŸu ile birlikte kalıyor Aziz Keser. Birkaç gün önce küçük çocuÄŸu Havvanur ateÅŸlenmiÅŸ, hemen Acil Servis’i aramış Aziz. Aldığı cevap ise ÅŸaşırtıcı “arabanız varsa getirin.” Aziz, çaresiz bir semt polikliniÄŸine gidip bir ateÅŸ düÅŸürücü ve öksürüp ÅŸurubu almış. Åžimdi Havvanur sürekli öksürüyor. Aziz’i çocukları ve eÅŸiyle birlikte ölmek için dua ettiren neden ise soÄŸuk... Geceleri öyle bir dondurucu soÄŸuk oluyor ki çadırda, Aziz ölüm duasına baÅŸlıyor...


Elektrikli soba neye yarar...
Çadırın içinde ısıtıcı olarak bir elektrikli soba var. Elektrikler ise her beÅŸ dakikada bir kesiliyor. Aziz ÅŸimdiye kadar gelen yardımlardan sadece bir çadır almış. “Abi ben ailemi bir çuval un ile geçindiririm. Ama bu kahredici soÄŸuklar yok mu? Ä°ÅŸte bu bizim çaresizliÄŸimiz. Her gece çocuklarımla kahroluyorum” diyerek isyan ediyor Aziz. ErciÅŸ’ten arabayla evine giderken cebinde kalan son paranın 73 lira olduÄŸunu söyledi Aziz. Çocuklar yiyecek istemiÅŸler, bakmış cebindeki para yetmiyor. Elleri boÅŸ dönmüÅŸ dondurucu soÄŸuÄŸu yaÅŸayacağı çadıra. Aziz Keser’in evi tek katlı briketten yapılmış. Duvarların her yeri çatlak. Bir ara soÄŸuktan korunmak için eve girmiÅŸler ve yine deprem olmuÅŸ. Zaten ErciÅŸ, deprem olsa da olmasa da sallanıyor depremi yaÅŸayanlar için. “Neden kolonsuz ev yaptın” diye sorduk Aziz’e. Çaresizlik içinde gülümseyerek, “Ä°nÅŸaat ustasıyım ben. En iyisi yapmasını bilirim. Ayda inÅŸaatlarda çalışarak bin lira kazanıyorum. O parayla nasıl istediÄŸim gibi ev yapayım. Başımızı sokacak bir ev olsun istedik. O ev bize mezar olacaktı. Gerçi hâlâ mezarda yaşıyoruz ya...” diyerek iç geçirdi.

Ä°lgisizlik, bilgisizlik
ErciÅŸ sokaklarında dolaşıyoruz. Ana caddesi kalabalık. KonuÅŸtuÄŸumuz insanlar ilgisizlikten yakınıyorlar. Depremin olduÄŸu ilk günlerde gelen yardımlar hemen hemen durmuÅŸ durumda. Bir de bilgilendirilmemekten yakınıyorlar. “Evlere, binalara ne zaman hasar tesbiti yapılacak, ne zaman çadırlardan kurtulup, daha saÄŸlıklı yerlere kavuÅŸacaklar” gibi soruların cevabını almak için çalmadık kapı bırakmamışlar. Åžu ana kadar aldıkları tek cevap ise “hiç”. Hiç olmanın nasıl bir ÅŸey olduÄŸunu yaşıyor ÅŸimdi ErciÅŸliler. Daha hiçbir binanın hasar tesbiti yapılmamış. Ä°nsanlar ellerinde evraklarla bir oraya bir buraya koÅŸturuyor. “Adalet”i çadırda olan bir ilçenin insanlarının dramıdır bu. Ana cadde üzerinde ErciÅŸ Belediye BaÅŸkanı Zülfikar ArapoÄŸlu’na rastlıyoruz. Ayaküstü kısa sorularımız oluyor kendisine. ArapoÄŸlu ErciÅŸ’te 35 bin binanın olduÄŸunu aktarıyor bize. Åžu ana kadar gelen çadır ise 15 bin. “Bugün ÅŸanslıyız” diyor Belediye BaÅŸkanı, “hava ılık”.


24 gündür banyo yapamıyorlar
ErciÅŸ Belediye Stadı’nın içinde bulunan çadırkenti geziyoruz. Burada da en büyük sorun soÄŸuk. Birkaç gün önce yaÄŸan karın izleri var çadırkentte. Çadırların içinde elektrik sobaları ile tüplü sobalar var. Elektrikler zaman zaman kesiliyor. Tüplü sobaları ise zehirlenecekleri korkusuyla gece kapatıyor depremzedeler. Zaten yansa da gecenin ayazında soÄŸuÄŸa çare olmuyor. Çadır kentte kalan Nebahat Gezici, “enkaz altında kalarak ölmedik ama mikroptan öleceÄŸiz” diyor en büyük sorununu dile getirerek. Çadır kentte kadınların yıkanabileceÄŸi, temizlenebileceÄŸi bir yer yok. Bin kiÅŸinin kaldığı yerde kadınlar için sadece bir tuvalet var. Sular gece donduÄŸu için su yok. Ve onların ifadelerine göre tuvalet kullanılmaz halde. Onun dışında Kızılay ile Ä°nsan ve Medeniyet Hareketi üç öÄŸün sıcak yemek dağıtıyor. Çadırkent sakini ErciÅŸliler, “Bunun bir de Aralık’ı, Ocak’ı var. Dört-beÅŸ ay kar kalkmaz buralardan. Asıl bu çadırlarda o zaman nasıl yaÅŸayacağız” diyerek kaygılarını dile getiriyorlar. Çadırda kışı geçirmek kimsenin aklına yatmıyor. Bir de bebekleri düÅŸünürsek, çadırda yaÅŸam imkânsız gibi görünüyor.

Hayalleri enkaz altında kaldı
ErciÅŸ’te bulunan okulların büyük bölümü ağır hasarlı. Çocukları okula giden depremzedeler bu durumu “çocuklarımızın hayalleri enkaz altında kaldı” diyerek özetliyor. Bir oÄŸlu üniversiteye bir kızı Anadolu Lisesi’ne hazırlanan kadın da bu durumdan ÅŸikâyetçi. “Biz enkaz altında kaldık yaÅŸama tutunmaya çalışıyoruz. Asıl çocuklarımız ne olacak, onların eÄŸitimleri ne olacak” diyerek dile getiriyor endiÅŸelerini. Anadolu Lisesi sınavlarına hazırlanan 13 yaşındaki Merve’nin eskiden en büyük hayali doktor olmaktı. Åžimdiler de inÅŸaat mühendisi olmak istiyor. Öyle binalar yapacak ki kimseler enkaz altında kalmayacak... Birçok aile çocuklarını batıda yakınlarının yanına göndermeye baÅŸlamış,“bari onların eÄŸitimleri aksamasın, gelecekleri kararmasın” diyerek.

Van’dan büyük göç
Van Havaalanı’na indiÄŸimizde ilk dikkatimizi çeken ÅŸey havaalanının kalabalık hali oluyor. Vanlılar kalabalıklar halinde ayrılıyor yaÅŸadıkları kentten. Bu nedenle havaalanında yaÅŸanan izdihamlarda tartışmalar yaÅŸanıyor. Bu durumu araç kiraladığımız gence soruyoruz: “Ä°mkânı olan herkes kadınları ve çocukları gönderiyor. Her aileden bir erkek kalıyor Van’da evi barkı kollamak için. Biz de öyle yaptık.”


Kahvaltılarıyla meÅŸhur Van’da kahvaltı salonu olduÄŸunu söyleyen bir Vanlı, “Kahvaltı salonumun olduÄŸu bina hasarlı olduÄŸu için kapatmak zorunda kaldım. Ayrıca çalıştıracak eleman bulamıyoruz. Bize yer göstersinler ÅŸehrimizde kalmak istiyoruz” dedi. Depremin ilk günlerinde gelen yardım konvoyları artık görülmüyor Van’da. Havaalanından ErciÅŸ’e gelinceye kadar tek bir yardım kamyonuna rastlamadık. ErciÅŸliler de bu tesbitimizi doÄŸruluyor. Depremzedelerin özellikle battaniye ve kalın giysilere ihtiyaçları var. Bir ÅŸehir enkaz altında kalmadı burada belki de... Van’la birlikte hepimiz enkaz altında kaldık. Bu enkazdan ya birlikte çıkarız ya da...


Van bir gecede 27 kez sallandı
Van’da önceki gece saat 00.08 sıralarında 5.2 büyüklüÄŸünde deprem meydana geldi. BoÄŸaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi depremin, merkez üssünü Van merkez Mollakasım Köyü olarak açıklarken sarsıntının 23 ekimde yaÅŸanan 7.2’lik depremin artçısı olduÄŸu bildirildi. Mollakasım Köyü depremle birlikte yerle bir olurken, Van merkez, ilçe ve köylerinde büyük panik yaÅŸandı. Çadırkentlerde kalan depremzedeler de sokaÄŸa fırladı. Yapılan kontrollerde yıkılan bina olmadığı saptandı. Bu depremin ardından artçı sarsıntılar hızlandı. Dokuz saatte büyüklükleri 2.2 ile 3.8 olan 26 artçı sarsıntı meydana geldi. Son olarak da saat 09.11’de merkez üssü Alabayır Köyü olan 3.2 büyüklüÄŸünde bir sarsıntı daha kaydedildi.

Taraf.

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
       Facebook'ta PaylaÅŸ       
Editör
Ãœye GiriÅŸi
Kullanıcı Adı:
Åžifre:
Ãœye Ol / Åžifremi Unuttum
Ãœye Ä°statistikleri
Son Ãœye Nihat
Toplam 383 Ãœye
Son FotoÄŸraf
atatürk portresi 23.10.2011 Erciş Depremi İ.Tunç FOTO MODA - ERCİŞ 5-18 Aralık İst. Tepe Nautilus Alış Veriş Merkezi Abdal Mezrası Köyü - Kasım Demir (köy sakini) Şiir tanıtım gecesi Halil Emrah Macit
Finans
Alış Satış
EUR YTL YTL
USD YTL YTL
Spiritüalist