“MUTLU” ÇOBANIN, ZANAATÇININ YAŞAMINDAKİ DÖNEMEÇ : SANAYİ DEVRİMİ
16 .şubat 2010 06:38 / 1102 kez okundu!
18. Yüzyılın sonlarında Avrupa iki yönde biçim değiştirdi. Fransa siyasal devrimin bayraktarlığını yaparken, İngiltere mekanik gücün üretime uygulanışıyla değişmeye başladı. Pamuk ipliği eğirmede, dokumada buhar gücüyle çalışan tezgahların devreye girişi giderek Avrupa’yı etkisi altına aldı.
Buluşların ve keşiflerin birikimiyle tarıma ve zanaata dayalı ekonomiden, sanayinin ve makine üretiminin egemen olduğu ekonomiye geçiş süreci başladı. Bir dizi teknolojik değişiklik gerçekleşti, demir-çelik öne çıktı. Yeni enerji kaynaklarının devreye girişi, insan gücü ihtiyacını düşürüp büyük üretim artışı sağlayan makinalar ve patlamalı motorlar, buharlı lokomotifler, buharlı gemiler gelişimi hızlandırdı. Fabrika sistemi denilen, uzmanlaşma ve iş bölümü derinleşti, bilim gitgide daha fazla sanayiye uygulandı. Teknolojik değişim, doğal kaynaklardan yararlanmanın büyük ölçüde artmasına, seri üretime geçilmesine olanak verdi. Gelişme, toplumsal katmanlar arasındaki mesafeyi açtı, ulusal eşitsizlikleri, sürtüşmeleri ve uluslararası çatışmaları arttırdı. Sanayi Devrimi, bir yandan dünyayı ortak bir pazar olarak birleştirirken, öte yandan hala tam olarak başedilemeyen açlık, dengesiz gelişme ve çevre sorunlarının da tohumlarını attı.
“Mutlu” bir çoban ya da bir zanaatçı olarak kalmak mümkün müydü? Bu değişimin daha sancısız yapılması başarılabilir miydi?
----------------------------------------------------------------------------------------
GELECEK KONU BAŞLIĞI
PATLAYARAK YAŞAMIMIZA HIZ KATAN GELİŞMENİN “MOTOR”u: Hero, Lenoir, Otto, Langen, Daimler, Diesel