OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN KÜLTÜREL SİMGESİ : MİMAR SİNAN
16 .şubat 2010 05:02 / 1103 kez okundu!
16. Yüzyıl’da Osmanlı İmparatorluğu’nda, dönemin görkemine yakışan mimari eserleri yapan, “Doğu’nun Leonardo'su” sayılabilecek Sinan, içinde yaşadığı kültürüne özgü alçakgönüllülükle, geride bugün bile görkemine şaşırdığımız 477 eser bıraktı.
Hamamlar, külliyeler, mescitler, su yolları, köprüler ve camilerin 16. Yüzyıldaki tek sahibi, Yeniçerilikten Hassa Mimarlığı’na yükselen Sinan, cami yapımında yeni bir ekolün temsilcisi oldu. Büyük kubbeli camilerinin mimari açıdan kendisine en hayran bırakanı Edirne’deki Selimiye’dir. Geleneğe bağlı kalıp, dönemin ihtiyaçlarını ön planda tutması, Sinan’ın kalıcılığının ardındaki sırdır. Sinan mimarisinin mekansal özellikleri Rönesansla barok arasında bir duyarlılık sergiler. Geniş bir kültürel perspektifte, eğer Osmanlı İmparatorluğu tek simge ile temsil edilmek istenseydi, bu hiç kuşkusuz Sinan olurdu. İstanbul’un fatihi II. Mehmet’in kendisini Roma sezarlarının halefi gibi düşünmesi, Anadolu-Türk mimarisinin, Akdeniz’le buluşan Asya temeline oturması, Osmanlı’nın, Avrupa’nın merkezini ele geçirmeye yönelik politikası, Sinan’ın yetiştiği ortamın bileşenleriydi. Onun mimarisi, İslam dünyasında, kendine özgü jeopolitik koşullarda, yeniçağa ulaşan tek toplumun özgün mimarisidir.
İngilizlerin Shakespeare, Almanların Goethe, İtalyanların Leonardo ile özdeşleşmesi gibi Türkler de kültür açısından Sinan ile özdeşleşiyor. Onu yeterince tanıyor muyuz?
GELECEK KONU BAŞLIĞI
-------------------------------------------------------------------
SARRAFLIKTAN BANKACILIĞA GEÇİŞ