“UÇAK, BABAMA SELÂM SÖYLE”

14 Mayıs 2012 09:20 / 3117 kez okundu!

 


“Bir çocuk annesini veya babasını kaybettiğinde aslında çocukluğunu da kaybetmiştir”. Cevat Özbalta

Doğduğumda çoğu kişinin sevinmediğini biliyorum. Yıllarca bunu benden saklasan da bunu asla unutmayacağım. Annemin kucağında ağladığım günlerde abimin süt getirdiği anları asla unutamam. Bir gün senin evi terk ettiğin anı da… Annemin bu yüzden evi darmadağın ederek yakmak isteyişini de… “de” çoğullu cümlelerin artışı değil, dili geçmişte kalan cümlelerin en çok da senli yanlarını özlemeyen başladım şimdiden.

Her anı’mın senle geçmesi ne güzel. Hastasın, bazen çok öksürüyorsun. Ama yine de babamsın ve çok güçlüsün. Herkesin babası güçlü çünkü sen de öylesin.

Seninle dünyamın ne kadar güzel, ne kadar anlamlı olduğunu bilemezsin. Seni her sabah uyandığımda öpmemin, elini tutarak çarşıda gezmemin ve her gece uyurken: “İyi geveler babacığım” diyerek, iyi geceler öpücüğünü yanağına kondurmanın tadı hiçbir şeyde yok. Bazen abimin, annemin ve kardeşlerimin seni benden kıskandıklarını hissediyorum. Ama seni yine de çok seviyorum.

,İkimiz de biliyorduk, yavaş yavaş bir sona yaklaşıyordun. Bazen sekiz yaşındaki çocukluğuma aldırmayıp, gittiğinde kalacak sessizliği bana anlatmaya çalışıyordun. Adının ölüm olduğu bir kelimenin sadece iki sesli, iki sessiz harften oluşmadığını bilmiyordum.

Yine aynı odada uyuyorduk. Bir gece yarısı çığlıklarla uyandım. Sen, o vakur, sakin duruşunla uyuyordun. Öptüm seni. Herkes ağlıyordu. İlk defa ağlamayı hissettim o an. Ben de başladım ağlamaya. Oysa böyle anlaşmamıştık. Elimi tutarak gidecektin, gideceksen. “Baba, kalkar mısın? Herkes senin için öldü diyor? Baba kalkar mısın?”

Abim geldi. Ağlamıyor o. Sanki gideceğini biliyor gibi. Tutuyor elimden sıkıca. Biliyorum, bırakmayacak hiç. Baba, ben de geliyorum seni yolcu etmeye. Abim başka zaman olsa kızardı. Ama beni o götürüyor, seni uğurlamaya. Hiç elimi bırakmıyor: “dua et” diyor senin için. Hep derdin ya derslerine çalış diye, bugün bir öğretmen geldi ziyaretime adı Suay’mış. Bana masal kitabı getirdi. Hepsini okudum. Seni anlattım ona. Senin yatağını topraktan yaptılar, gördüm. O, öyle demedi ama. Ben çok çalışırsam derslerime, sen de o kadar rahat edermişsin, yattığın yerde.

Sakın beni düşünüp üzülme, baba. Abim de beni daha çok seviyor. Kızmıyor, bağırmıyor bana. Hatta geçen gün benim için bir sürü oyuncak getirdi. Her gelişinde sarılıyor, öpüyor beni kucak dolusu. Seni çok özlüyorum baba. Dün abim bana, bir kitaptan, uçaklı bir şiir okudu. İçinde sen de vardın:

Babama Selâm Söyle

Karlı bir akşamdı Ankara’da;

Son kez el ele yürümüştük,

Bitmesin istediğimiz yola.

Kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık.

Yazarsın bana demiştin.

Bende yazarım sana sık sık.

Ağlıyordum....

Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı.

Elimi daha sıkı tuttun,

Anlıyordun....

Bu ayrılığa dayanmıyordu kalbim,

Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin,

Kelebekleri kitap arasında kurutma,

Sık sık fotoğraf çektir, yolla bana,

Kitaplarım sana emanet,

İncitme kimseyi, kin büyütme kalbinde...

Beni bekle...

Yol bitti, gidiyordun artık; gittin

Sokakta gördüklerimi, filmlerdeki aktörleri sen sandım bir süre,

Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye,

Kitaplarını okudum, kelebeklerine dokunmadım,

Öğrendiğim çiçek adlarına yenilerini ekledim,

En çok fesleğeni, çoban heybesini, akşam sefasını sevdim.

Seni beklerken çok şey öğrendim,

Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam...

Nasıl olsa bulacaktır diye, her görüşümde aynı sesle seslendim

Uçak, babama selam söyle!

Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim ilk adam...

Bir bilsen seni nasıl özledim...

Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti,

Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri,

Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi;

Selâmını aldım babacığım,

Kin büyütmedim kalbimde....

Küçük kızının gözleri hâlâ senin çiçeklerinde.

Uçak, babama selâm söyle!

Uçak, babama selâm söyle!

İclal Aydın

Abim yarın uçakla İzmir’e gidiyor. Ben de “bizim evin üstünden geçecek misin?” diye sordum. “Evet” dedi. Ve sana bağırarak selâm yolladım. Uçak, babama selâm söyle…

Akın AKAR

Eğitimci-Yazar

akinakar88@hotmail.com

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
       Facebook'ta Paylaş       
Yorumlar
14 Mayıs 2012 16:24

memobey

Bu uçakta ne var bilmiyorum. Benim kız da 6 yasinda dedesinin ölümüne şahit oldu. Bağlantıyı nasıl kurduysa her uçak geçtiğinde dedesini hatırlar acaba dedem de içinde mi diye sorardı. Yine derdi ki ' Dedemin çorapları yoktu aman ayakları üşümesin.'
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Editör
Konuk Defteri
Üye İstatistikleri
Son Üye Vedtinc
Toplam 384 Üye
Son Fotoğraf
Karatavuk Köyü-Yağlık Mezrası (R.Özpınar-köy öğrt) Deprem. A. Akar 23.10.2011 Erciş Depremi İ.Tunç FOTO MODA - ERCİŞ Van da yapılan Ruhi Konak Minyatür Sergisi Afişi dayı mağara civarında okul pikniği Halil Emrah Macit
Finans
Alış Satış
EUR YTL YTL
USD YTL YTL
Spiritüalist