Kentsel dönüşüm ile çocuklarım ve Erciş evleri
21 Haziran 2012 07:09 / 2189 kez okundu!
Değerli gönül dostları madden ve maneviyattan bizleri birçok değerden yoksun bırakan hazin zelzelenin üzerinden aylar geçti. Bu uzun zaman diliminde umut bağladığımız insanlardan birçok nutuklar dinledik veya okuduk. Bu yazımda da deprem ve sonrasını ele almaya çalışıp tatmin olmadığım noktalara değineceğim. Ki gönül isterdeki bu yazı övgü dolu olmalıydı.
Bu yazıyı aklımda daha önce tasarlamıştım, ama beklemek ve belki de olumlu bir dorum olur vesilesiyle bu güne nasip oldu.
Yerel yönetimimizin basına yansıyan bir kaç haberine bakılırsa her ne kadar icraatların adi yoksa da atılan adımlar olumlu yalnız şunu da dile getireyim ki çok eksiklikler vardır. Malumunuz kentimiz sıfırdan başlayacak olmasından dolayı ilk etapta alt yapı çalışmaları ele alınacak. Yalnız daha onca belirttiğim gibi söylenildiği gibi 40-50 yıllık bir proje ile ele alınmaması gerek. Yerleşim yerlerinin bütün çalışmaları ki özellikle alt yapı çalışmaları yüz yıllar üzerinde yapılmalıdır.
Internet üzerinden resmi kaynaklara dayandırılarak verilen bilgilere göre. Erciş’imizin kentsel donuşum projesi adı altında ele alınan merkez bölge şehir merkezimizin kuzeyi. Yıldırım Usta kavşağı ile terminal kavşağı arasındaki Van-Bitlis yolun olduğu güzergahtan, ilçe merkezindeki Büyük Camii ile Kışla caddesinin başlangıcı olduğu yer.
Kanaatimce alelacele hazırlanmış bir zaman kazandırma, buna günü kurtarma projesi de diyebilirsiniz.
Değerli gönül dostları madem yeniden yapılanma diyoruz o zaman işi erine göre yapalım. Günümüz modern yerleşim yerleri dairesel alan olarak düşündüğümüzde kısım kısım, kademe kademe olarak ele alınıp hazırlanmıştır. Bundan dolayı ilk çember alan Erciş’in ilk yerleşim yeri olan mevcut olarak kullanıma elverişli olarak düşündüğümüzde bu Emniyet caddesi ile Atatürk caddesi arasındaki yer. İşte bu yeri Ercis’lilerin tabiri ile “ÖZÜ ÖZÜNE” göre bilimsel bir çalışma ile tekrar inşa edip hizmete sokmak. Bu çok önemli tarihsel yönden ele alınıp eski şekli korunarak yapılanma yapılmalı. Gerekirse bunun için tarihçisinden arkeologuna ve araştırmacına kadar tüm bilgi sahiplerine başvurulmalıdır. Çalışmaları yerinde de görmeleri sağlanmalıdır.
Biz ilçemizin tarihi dokusundan çok ovunuruz. Lakin kimseye de çıkıp ayakta duran bir projemizi de gösteremiyoruz. Tabii ki mimari yapımından dolayı ayakta kalanları saymazsak. Yukarda belirttiğim yerin yapısı da azda İtalya’nın o meşhur tarihi daracık sokaklarını anımsatıyor ve bizlerde bundan gayet güzel şekilde yararlanabiliriz. Düşünebiliyor musunuz tarihi doku göz önünde bulundurularak hazırlanan bu mevki ziyaretçi-turist akimi demek ve bu da ilçeye gelir demek. Günümüz medyası ve tv’leri senaryoları için bu tur yerleri tercih ediyor ve bu yine gelir demek. Bu alana merkez camii onu de eklenmeli ve kesinlikle ve kesinlikle trafiğe kapalı alan olmalı.
İkinci çemberi yani ikinci kademeyi ele alırsak bu da ilk kademenin trafiğe kapalı olmasını göz önünde bulundurularak fazla alana uzatılmalı. Bir nevi örnek verirsek kütüphanenin olduğu mevkiden eski hükümet konağın bulunduğu mevkiden aşağı inip yanlış hatırlamıyorsam buğday meydanın bulunduğu mevki ve devam eden bir çember gibi ele alınabilinir. Gerisi 3. Ve 4. kısım diye de devam da edebilir.
Bunlar yapılırken şehir trafiğinin halkın daha rahat gezmesi ve alış veriş yapması gibi unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır. Bundan dolayı birçok kurum ve kuruluşlar şehir merkezine taşınmalıdır. Ki ben bunu kaç yil önce bir iki yazımda da dile getirmiştim. Burada ilk iş yerel yönetime düşüyor. Yerel yönetim müdürlükleri ve amirlikleri gerekirse mahallelere taşımalıdır. Belediye başkanlığı ve konferans salonu merkezde olabilir ama günümüz yerleşim yerlerin çoğu başkanlık binasını da bile şehir merkezine taşımaktadırlar. Şimdi bizim kalkıp İngiltere gibi planlar yapmamız bizi zorlayacak. Bundan dolayı muhtarlıkların olduğu yerlerde belediyenin bir bölümü olabilir. Yanlış hatırlamıyorsam belediye her mahalleye bir taziye evi yapmıştı. İşte bu yerler daha geniş alanlara taşınıp çok amaçlı kullanıma gidilebilinir. Örneğin “A” mahallesine belediyenin “SU” ile alakalı veya tapu kadastro bölümleri taşınıp ve hem de muhtarlarla daha çok iç içe olup daha verim elde edilebilinir. Şimdi yapılacak bina ise az masraflı olabilir lakin yerel yönetim kendi isçisi ve imkânlarıyla masrafları en aza indirebilir. Bu yapılacak binanın alt kısmı çok amaçlı salon olarak, üst kısmı da ofis olarak tasarlanmalı. Bu salon gerektiğinde taziye evi ve gerektiğinde de o mahallenin çocuklarına yararlı etkinlikler yapılabilinir. Örneğin her mahalle bir futbol-basketbol-Uzakdoğu savunma sanatı, folklorik etkinlikler vs gibi kurslar açılabilir. Bunu açarsak eğer; U6-U9’lar bir grup, U10-U13 ve U14-U17’lerde birer grup halinde haftada bir saat veya iki saat okuldan sonra gelip buralarda gönüllü çalıştırıcılarla çalışabilirler. Belki bu zor gelebilir ama bunun üzerinde çok düşündüm ve kendi çapımda da bir çalışma da yaptım ve karşılık almadan da iki dönem gidip gönüllü çalıştırıcılarla gönüllü olarak çocuklarla çalıştım. Burada muhtarlara büyük görev düşüyor. Kendisi kendi mahallesinde bu işi yapabilecek kişileri tarayıp bulacak. Ki düşünüldüğü zaman kişi hem hayır kazanacak ve eğer çocuğu varsa da çocuğunu sokaklardan ve kotu alışkanlıklardan koruyacak. Çocuğu gözü önünde olup ki malumunuz bu tur etkinliklerle büyüyen çocuk disiplinli ve sağlıklı yetişir. Büyüdüğünde de büyük sporcu olma ihtimalide çok yüksek olur. Bunu balgama (saz) çalma grupları ve diğer gruplar için de söyleyebiliriz.
Değerli dostlar malumunuz Erciş evleri diye tabir ettiğimiz yapılar maalesef pek kalmadı. Bu yerel yönetimden ben gibi bir birey vatandaşına kadar herkesin suçu ve hatasıdır. Şimdi olan olmuş ama yaşatmakta bizim elimizde ve bundan dolayı kentsel dönüşümde yerel yönetim ne yaparsa yapsın bir yerel kanun çıkartıp ki gerekirse halkada yardımcı olup yapıları “ERCİŞ EVLERI” ne uygun şekilde yaptırtacak yoksa yapıma izin verilmeyecek ve ruhsatta verilmeyecek. Biz övünmeyi çok severiz lakin ecdadımızdan biz ve çocuklarımıza hiçbir şey kalmadı. Her şeyin bir bedeli vardır ve elimizde de pek Erciş evi kalmadığından dolayı bu bedel biraz ağır olacak ama suç bizim çünkü zamanında yaşatmadık şimdi de ağır bir bedel ödeyeceğiz. “Ercis EVLERI” yapılırken bilimsel ve tekniksel kurallara harfiyen uygulanmalı ve yerel yönetim bunu alt yapısından kaba isçiliğine ve ince isçiliğine kadar harfiyen gelip kontrol etmelidir.
Sadece Erciş evleri değil yapılacak tüm yapılar yerel yönetim tarafından kısım kısım izin verilerek yapılmalı yani alt yapı bitince gelip kontrol edecek, uygunsa sonra “bir sonraki kademeye geçmelidir” der ve bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle saygı ve selamlarımla…
Murat BEDIR
Cardiff
